“YÜKSELEN TREND: GASTRO HALKLA İLİŞKİLER”

Gastro diplomasi faaliyetini yürüten merceğin sadece devlet olmadığı, gastronomi alanında faaliyet gösteren markaların ve kurumların da bu faaliyette bir aktör olarak konumlandığı günümüz koşullarında, bu tarz girişimleri tanımlayacak yeni bir kavrama ihtiyaç duyuluyor. Literatürün gastro diplomasi faaliyetini gerçekleştiren temel aktörün devlet olduğu konusundaki uzlaşımı, markaların, sivil toplum kuruluşlarının ve hükümet dışı diğer örgütlerin gıda ürünlerine ve hizmetlerine yönelik ya da gıda ürünleri aracılığıyla gerçekleştirdikleri tanıtım faaliyetlerini gastro halkla ilişkiler olarak tanımlamak mümkün. Bu kapsamda, markaların sürdürülebilir tarım, atıksız mutfak, gıda israfı gibi konulardaki halkla ilişkiler kampanyaları ve yemek festivalleri, atölyeler, fuarlar gibi etkinlikler “gastro halkla ilişkiler” örnekleri olarak değerlendirilebilir.

Gastro diplomasiden gastro halkla ilişkilere günümüzde, yabancı kamularla bağlantı kurmanın en popüler yollarından biri ulusların mutfaklarını tanıtım aracı olarak kullanmaları. Böylelikle, bir ülkenin mutfak lezzetlerinin kamu diplomasisi aracı olarak ve ülke markası yaratmak için kullanılması anlamına gelen gastro diplomasi kavramı popüler bir alan haline geldi. Gastro diplomasiyi ilk kullanan ülke olan Tayland’ın “The Global Thai” adlı gastro diplomasi kampanyası diğer Asya ülkeleri için de bir model oldu. Ardından Güney Kore ön plana çıkmaya başladı ve gastro diplomasi kampanyasının beş stratejiye dayandığını ortaya koydu. Güney Kore hükümetinin stratejileri şu şekilde tasarlandı: Mutfağın küreselleşmesi için bir vakıf kurmak, Kore mutfağı hakkındaki araştırmaları artırmak, profesyonelleri ve endüstri uzmanlarını geliştirmek, yatırımları canlandırmak ve krediler vermek, Kore yemek kül türünü küresel düzeyde pazarlamak (Pham, 2013). Türkiye’ye baktığımızda son zamanlarda gastro halkla ilişkiler, yavaş yemek (slow food), vegan yiyecekler, atık sız mutfak gibi sürdürülebilirliği önceleyen halkla ilişkiler kampanyaları, gastronomi alanına odaklanan sosyal mecralardaki bireysel girişimler, yemek festivalleri, yemek yarışmaları, atölyeleri ve yemek fuarları gibi gastro nomi etkinlikleri düzenleniyor. Bu tür etkinlikler Türk kültürü ve mutfağını tanıtmada, bölgeleri ve yöresel lezzetleri ülke dışına taşıma açısından oldukça önemli. Bu kapsamda BMW Türkiye’nin “BMWlicious” kampanyası, Grundig’in “Gıdaya Saygı” kampanyası, Ege Üniversitesi’nin Özbekistan’da düzenlendiği Ege Mutfağı Festivali, Ayhan Sicimoğlu’nun tanıtımını yaptığı Alaçatı Ot Festivali örnek olarak verilebilir. Kamuoyu liderlerinin kullanımı, farkındalığı artırmak için ünlülerin tercih edilmesi önemli bir strateji.

Değerli okuyucumuz,

Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.