Şimdi bir düşünün… Bugün hayatınızda bir hedef var mı? İşle ilgili… İlişkilerle ilgili… Hayatla ilgili… Belki bir tatil yapmakla ilgili… Senelerdir ilişkiler üzerinden insanlarla konuşuyorum ve şu cümleleri insanların kendilerine o kadar çok söylediğini duyuyorum ki: ‘‘Kendime hemen birini bulmam lazım’’. Ya da bir CEO’nun sene başlarında sene sonu için koyduğu hedefleri düşünün… Bunlar acaba ne kadar gerçekçi? Ya da gerçek hedefler mi? Gerçekçi olmayan hedeflerin yaratacağı tek şey endişedir. Bütün hayatın kotalar, amaçlar, hedefler, ulaşılacak hedeflerle doludur. Bu hedefler kurumsal hayatta çok sık kullanılan bir terim olan “SMART” hedefler değiller. Çoğu kişi İngilizce “smart” kelimesinin Türkçe karşılığı “akıllı” olduğu için, smart hedef kavramını “akıllı hedef ” zannediyor ama aslında SMART kelimesi bir akrostiş.
S: Specific (Belirli)
M: Measurable (Ölçülebilir)
A: Achievable (Ulaşılabilir)
R: Realistic (Gerçekçi)
T: Time Bound (Zamanla Sınırlı)
Örneğin, ilişkinin bir hedef olup olamayacağına bakalım:
- İlişki belirli bir hedef olabilir mi?
Evet
- Şu anda bir ilişkiniz olup olmadığını ölçebilir misiniz?
Evet
- Ulaşılabilir mi?
Evet; sonuçta hayatta herkesin bir eşi olabilir gibi düşünüyoruz.
- Gerçekçi bir beklenti mi?
Evet, neden olmasın?
- Zamanla sınırlı mı?
Evet; çünkü örneğin, altı ay sonra ilişki hedefimi gerçekleştireceğim dediğimizde hedefimiz gerçekleşmişse, o hedefe ulaşmışız demektir.
İlk başta böyle bakınca, birisinin yeni bir ilişki yaşama hedefi SMART bir hedef gibi duruyor. Ancak unutulan bir şey var. Bir hedefin “achievable” veya “attainable” yani “ulaşılabilir” olması için, hedefin yalnızca kişinin kendisine bağlı olması gerekiyor.
İlişki tek kişinin yaşadığı bir şey mi? Hayır. Bu durumda ilişki hedefi koymak SMART bir hedef mi? Hayır.
Peki, ilişkisi olmayan birisi, ilişki konusunda hiçbir hedef koyamaz mı? Tabii ki koyabilir. Ancak bu hedef, ilişki hayalimizle ilgili hareketimizi artırmak ve doğru desteği almakla ilgili bir hedef olabilir. Bazı insanlar için destek almak zor olsa da en azından kendimizi yakın hissettiğimiz ve güvendiğimiz insanlardan destek almak o kadar da zor değil. Örneğin, sizin yeni insanlarla tanışmaya pek fırsatınız yok diyelim. En yakın arkadaşınıza gidip şu tarz bir cümle kurabilirsiniz: “Zeynep ben düşündüm, taşındım… Sen beni tanıyorsun. Kendime bir hedef koydum; gerekirse altı ay boyunca, her ay mutlaka en az iki yeni kişiyle tanışmaya karar verdim. Bu konuda desteğine ihtiyacım var. Beni birileriyle tanıştırır mısın? Söz veriyorum; sen tanış dersen, ne olursa olsun o kişilerle tanışacağım ve kendimi kapatmayacağım. Önümüzdeki altı ay boyunca lütfen gözün kulağın açık olsun; ben hazırım!” Bunu yalnızca Zeynep’e değil, üç arkadaşınıza aynı anda da söyleyebilirsiniz. Bu sırada sorumluluğu yalnızca o üç kişiye bırakmadan, kendiniz de online veya offline çöpçatanlık uygulamaları veya hizmetlerinden destek de alabilirsiniz.
Bu şekilde birisiyle veya birileriyle en azından tanışacak olmanız size bağlı olmuş olur. Hareketinizi artırma hedefinizi gerçekleştirdiğiniz için de iyi veya kötü tecrübeleriniz de sizin için büyük ihtimalle büyük bir kazanım olur.
Böyle olunca;
Bu belirli bir hedef mi? Evet
Ölçülebilir mi? Evet
Ulaşılabilir mi? Hem tamamen size bağlı hem de doğru desteği alıyorsunuz; evet.
Gerçekçi mi?Evet
Zamanla sınırlı mı? Evet
Birçoğumuz hedef odaklı insanlarız ve hayatta kendimize hedefler koyduğumuzda hareketimiz de artıyor. Ancak maalesef yine birçoğumuz, daha hedefimize giden ilk adımlarda vazgeçiyoruz. Spor yaparken de çoğu zaman aynı şey oluyor.
Spor merkezine yazılıyoruz; ilk başta birkaç gün yüksek bir motivasyonla oraya gidiyoruz. Amacımız vücudumuzu daha güzel yapmaksa, ilk başta bakıyoruz çok bir değişiklik yok. İşte bu noktada sporu hemen bırakabiliyoruz. Ancak hedefimize bağlı kalıp, hareketimizi sürekli hale getirdiğimizde ise bambaşka bir vücuda sahip olabiliyoruz. İş hayatında da tüm şirket kültüründe endişe ve korku ile hareket etmek yerine; S, M, A, R, T harflerine bu yazıdaki gibi uygun olup olmadığına dikkat ettiğinizde, gerçekçi hedeflerle tüm şirketin güveninin ve performansının ciddi şekilde artması mümkün.
Değerli okuyucumuz,
Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.