“2025’TE B2B’DE BAŞARI İÇİN”

B2B PAZARLAMADA 2025’TE DE ZİRVE DEĞİŞMEDİ

LinkedIn bir sosyal medya mecrası değil, bir sosyal platformdur. Dolayısıyla sosyal medya platformlarının sürekli değiştiği, algoritma güncellemelerinin hayatın doğal akışına dahil olduğu bugünkü dünyada, LinkedIn de değişim ve gelişimin ön sıralarında yerini alıyor. Ama tek bir farkla… Pek çok sosyal medya platformu en iyi ve en popüler olarak adlandırıldı. Her seferinde daha popüler olan bir mecra geldi. Ama LinkedIn hala B2B pazarlamada zirvedeki yerini koruyor.

Evet, tüketici davranışı değişiyor. B2B’de dahi tüketici davranışının ne kadar hızlı değiştiğine şahit oluyoruz. Çok dinamik bir ortamın içinde var olmak zorundayız. Bu ortamlara uyum sağlayamayanlar etkinliğini kaybediyor. 2025 yılında dahi LinkedIn’in B2B’nin lideri olmasının sebebi bu dinamiklere uyum sağlayabilmesi. Sürekli bir gelişim var platformda. Ama değişmeyen noktalar da var. Örneğin, şirket sayfanızın optimize edilmesi, aramalarda sayfanızı öne çıkaracak anahtar kelimelerle donatılması hala çok önemli. Şirketinizin verdiği mesajların tutarlı olması ve görsel kimliğinizin platformlar arasında bütünlüğünü sağlayabilmek çok önemli. Değişiklik çok ama değişmeyenler hala çoğunlukta. B2B için LinkedIn’i nasıl kullanabileceğinize gelin birlikte bakalım:

Anahtar kelimeler ve tutarlı bir kurumsal kimlik hâlâ çok önemli. Aynı zamanda profilinizin çeşitli yerlerinde ilgili konularda web sitenize yönlendirme yaparak web sitesi trafiğine destek olabilirsiniz. Daha da önemli olan konu paylaşımlarınız. B2B pazarlamayı genellikle daha hedefe odaklı ve çoğunlukla didaktik mesajlar paylaşması gereken bir alan olarak görüyoruz. Aslında tam da öyle değil. B2B pazarlama yaparken de postlarınızı insanlar görüyor. Ulaşmak istediğiniz kişiler ve satın alma kararını verecek olanlar yine insanlar. Mesela ürününüz diğer kritik faydaları yanında sektörünüzde can sıkıcı olarak görülen çok küçük bir soruna da çözüm buluyorsa, bunu eğlenceli bir dille anlatabilirsiniz. Buraya kadar gelmişken, çözüme odaklanmak gerektiğine de hızlıca bakalım.

Hani alışveriş kanalları vardı. Yaklaşık yarım saat süren, uzun reklamlar olan, aylarca süren “10 dakika geçerli” müthiş indirimler vadeden ve ürünü aldığınızda hayatınızdaki bütün sorunlar ortadan kaybolacak gibi hissettiren! Bu kanalları ve reklamlarını çok gereksiz bulabilirsiniz. Ama bu iş modeli başarılı oldu ki uzun yıllar varlığını sürdürdü. Asıl konu reklamların uzunluğu değil elbette. Sürekli olarak farklı senaryolarla karşılaştığınız sorunları göstermek. Problemleri öyle bir gösteriyor ki izlerken bizler bile dert ediniyoruz. Ama hemen arkasından ürün tanıtımına, daha doğrusu bu sorunları çözecek o kutsal icada geliyor sıra. Problemleri çözmek her zaman işe yarar. Özellikle B2B’de her ne kadar insanlarla iletişim kuruyor olsak da satın alımı yapacak kişi önce mantıkla bakmak zorunda ürün veya hizmetinize. Bu yüzden eğlenceli dille veya görsellerle ilgilerini çekip, çözümünüzü sunmak esas olan.

Son olarak da kültüre bakalım kısacık. Kültürünüz, şirketinizi bir birey olarak düşünürsek kişiliğinizdir. Hepimiz işinde iyi ama aynı zamanda değerlerimizin uyuşacağı kişilerle çalışmak isteriz. Bu yüzden değerlerinizi, kültürünüzü ve çalışan deneyimi için neler yaptığınızı göstermek zorundasınız LinkedIn’de.

Değerli okuyucumuz,

Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.