Kurulduğu günden bu yana şehir kimliğine önemli kazanımlar katan Dağ Holding, çevreci ve kaliteli projeleri ile önemli başarılara imza atan güçlü bir aile şirketi. İstikrar, güven, şeffaflık ve kurumsal yönetim ilkeleri doğrultusunda konut üretimine devam eden şirket, teknolojik gelişmeleri de yakından takip ederek projelerine yansıtıyor. Holdingin lokomotifi inşaat grubu olarak öne çıkarken, ülkemizin en büyük AVM’lerinden birisi olan Novaland Outlet, mobilya markası Modof, asansör üretimi yapan EQ Lift markalarıyla da ilgili sektörlerde başarıyla yol alıyor. Dağ Holding Yönetim Kurulu Üyesi Osman Dağ sorularımızı yanıtlıyor ve sektörde bizleri bekleyen gelişmeleri aktarıyor.
Ülkemizin güçlü kuruluşlarından Dağ Holding’in 30. yılını Tual Comfort, Tual Mabeyin (Konya) ve Emlak Konut Firuzköy 1. Etap projeleri ile kutluyorsunuz. Öncelikle kuruluşunuzun geçmişten bugüne sektörde kat ettiği yolu ve fark yarattığı noktaları sizden dinleyebilir miyiz? Söz konusu projelerinizin detayları neler?
Bizim hikayemiz 1992 yılında Konya’da 3 daire ile başlayıp, günümüzde yıllık 3 bin konut üretim kapasitesine erişmiş bir gelişim hikayesi. Geride bıraktığımız 30 yıl içerisinde, inşaat teknolojilerindeki tüm değişimleri üretimlerimize yansıttık ancak tek değişmeyen olgumuz, müşteri memnuniyetine ve sadakatine verdiğimiz değer oldu. Konut üretiminde, müşteri ihtiyaçlarına en uygun, fonksiyonel kat plan çözümleriyle başlayarak ve kaliteli malzemeyi özenli işçilikle birleştirerek bu planları hayata geçirmeyi öncelik haline getirdik.
Özellikle pandemiyle birlikte tüketici eğilimleri farklılaşırken konut tercihinde söz konusu eğilim Osman DAĞ Dağ Holding Yönetim Kurulu Üyesi hangi yöne evrildi? Müstakil veya müstakil hissi daha fazla olan evlere olan taleplerle ilgili gelişmeler neler?
Pandemi sonrası müşteri talebinin geniş balkonlu, teraslı, hatta kat bahçesi olan evlere doğru evrildiğini söyleyebilirim. Kapıdan dışarı adım attığında ayağının toprakla temas etmesini isteyen müşterilerin sayısı günden güne artıyor. Bizim inşaat grubumuz da bu talepleri dikkate alıyor ve yeni projelerimizin tasarımında reformist bir yaklaşım sergiliyoruz. Yakın gelecekte, bu anlayışla tasarlanan projelerimizi kamuoyu ile paylaşacağız.
Dağ Holding olarak, Emlak Konut’un açtığı Firuzköy 1. Etap ihalesini aldığınızı biliyoruz. Küçükçekmece Gölü kıyısında yer alacak projenizin içeriğinden ve detaylarından bahsedebilir misiniz?
Grubumuzun Emlak Konut ile hasılat paylaşımı projeleri, inşa edildiği bölgelerde başat özellikleriyle her zaman yüksek talep gören, satış ve hasılat birincilikleri elde eden projeler oldu. Tabii bu durum, bizim heyecanımızı ve motivasyonumuzu yükselten bir unsur. Bu heyecanla, yine kendi bölgesinde gerek mimari özellikleriyle gerekse fonksiyonelliğiyle fark yaratacak bir işe imza atacağımızın ipucunu verebilirim.
Dağ Holding’in proje satış ofisleri her dönem mimari konseptiyle ilgi çeken ofisler oldu. Bu alanda yeni projelerinizde hangi yenilikleri getirmeyi hedefliyorsunuz?
Satış ofislerinin projenin aynası olduğunu düşünüyoruz. Yaklaşımımız böyle olunca ofislerimiz, projelerimizdeki konsept ve kaliteyle paralel olarak şekillendi. Yeni nesil satış ofislerinde müşteri konforunu işin merkezine alan tasarımları tercih ediyoruz. Mimar olmam sebebiyle bu konuyla bizzat ilgileniyor ve birebir sürecin içerisinde yer alıyorum. Müşteri konforunu sadece fiziki konfor olarak ele almıyoruz. Müşterimizin satış ofisine yaptığı ziyaretlerde, kendisini sadece satış yapılmak istenen bir ortamın içinde hissetmesini istemiyoruz. Projeyle ilgili aradığı tüm sorulara cevap alabildiği, kendisine gerçek anlamda danışmanlık hizmeti verilen, gönül rahatlığıyla kendisine en uygun evi seçebileceği, zihinsel olarak da kendisine konfor sağlayan bir ortam yaratmayı hedefliyoruz. Teknolojik gelişmeleri de dikkate alarak uzaktan katılımlı sunumların yapılabildiği, sanal gerçeklikle desteklenen proje gezintisi imkanlarıyla, müşterilerimize satış ofisine gelmeden de satın alma fırsatını sunmayı hedefliyoruz. Öte yandan, metaverse evreninde de yakın zamanda sanal bir satış ofisini hayata geçirmeye yönelik çalışmaları başlattık.
Son dönemde yaşanan gelişmelerle birlikte, tüketicinin konuta gösterdiği ilgi oldukça yüksek. Bu yoğun talebin konut fiyatlarına artışı ve projelerinize etkileri neler? Konut alımı için uygun zamanları ve nedenlerini sizden öğrenebilir miyiz?
Amerika ve Avrupa başta olmak üzere, dünya genelinde enflasyonist bir dönemin içerisindeyiz. Emtia fiyatlarının yükselmesi, tedarik zincirindeki bozulmalar, bazı ülkelerdeki savaş hali gibi etkenler bu süreci daha da zorlaştırdı. Amerika ve Avrupa’da gayrimenkul fiyatları enflasyon ile paralel bir seyir izlerken son iki yılda enflasyonun çok üzerinde bir artış trendine girildi. Ülkemizde de bunun etkileri görülüyor. Halkımız her dönemde olduğu gibi enflasyonist ortamlarda da konutu en güvenilir liman olarak görüyor ve yatırımını konuta yapıyor. Bunun altındaki sebeplerden en önemlisi, parasını görebildiği, dokunabildiği ve değerini koruyan bir yatırım aracına bağlamak istemesi. Konut alınca, enflasyondan da korunuluyor.
Güçlü ve köklü bir şirket olarak sektördeki gelişmelere
dair takip noktalarınız neler?
Sektörde yer alan diğer projelerdeki gelişmeleri yakından takip edebileceğimiz en önemli lokasyonlar, satış ofisleri. Satış ofisi ziyaretlerinde sosyal medyada yüksek bir takipçi sayısına sahip olmamın olumlu etkisini görüyorum. Arkadaşlar gittiğim satış ofislerinde tanıdık bir yüz görmelerinden dolayı yakın ilgi gösteriyor. Onlarla samimi bir ortamda hem kendi projelerimiz hem de onların projeleri hakkında oldukça verimli sohbetler yapıyoruz ve bundan büyük keyif alıyorum.
Değerli okuyucumuz,
Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.