TEKNOLOJİ PAZARININ OYUN KURUCUSU
LİDERLİK; YAŞANILAN ZORLUKLAR VE AŞILAN ENGELLERDİR. ZORLUKLARI VE ENGELLERİ AŞANLAR GERÇEK LİDERLERDİR.
2000 yılında kurularak Türkiye’de teknoloji market konseptini hayata geçiren Teknosa, yeni neslin ihtiyaçlarına ve eğilimlerine göre tüm iş modellerini yeniden tasarlayarak yeni nesil perakendeciliğe yön veriyor. 2015 yılından bu yana Teknosa CEO’su olarak görevine devam eden Bülent Gürcan, CEO olmayı ve Teknosa’yı anlattı.
Saint Joseph Lisesi’nden İstanbul Teknik Üniversitesi’ne… Sonrasında ise hep yükselen başarılı bir kariyere ve pek çok beyaz yakalının hayali olan bir statüye sahipsiniz. Peki kariyeriniz için hayalleriniz devam ediyor mu?
Bana göre başarının en önemli tetikleyicilerinden biri hayal kurmak. Hayaller zaman içinde değişebiliyor ama hayal kurmaktan hiç vazgeçmemek gerekiyor. Ben, yeteneklerimi ve hayallerimi geliştiren okullarda okudum, bana ilham veren yönetici ve ekiplerle çalışma şansını yakaladım ama en önemlisi iyi işler yapmak için kendimi iyi hissettiğim, sevdiğim işlerin içinde yer aldım. Her zaman daha iyisini yapmak için de hayal etmeye, hayal
etmekle yetinmeyip bu doğrultuda sıkı çalışmaya devam ediyorum.
CEO’luğa ulaşan kariyer yolculuğunuzda sizi besleyen en önemli kaynaklar nelerdi?
Gençlik dönemimde profesyonel olarak voleybol oynadım. Spor hayatımdaki deneyimler, iş hayatımda da çok yol gösterici oldu. Veriye dayalı yönetimi, takım çalışmasını, risk almayı, krizleri yönetmeyi ve başarı kadar başarısızlığın üstesinden gelmeyi de o yıllarda öğrendim. Okuldan sonra girişimcilik deneyimim ve ardından hem global hem ulusal büyük markalarda yöneticilik yapmam, kariyer hedeflerime ulaşmamda çok etkili oldu.Kariyeryolculuğumda beni en çok besleyen, ufkumu açan ise birlikte çalıştığım insanlar. Bugüne kadar beni destekleyen, inanan ama en çok da zorlayan yöneticilerime ve birlikte hareket ettiğim şirket içi veya dışı tüm çalışma arkadaşlarıma çok şey borçluyum. Türkiye’nin en büyük topluluklarından biri olan Sabancı Topluluğu’nda çalışmanın ayrıcalığını da her zaman hissediyorum. Değişimi ve yenilikleri teşvik eden yönetim anlayışının, sürekli öğrenmeyi destekleyen platformlarının ve farklı sektörlerle etkileşim ve sinerji imkânlarının bana katkısı çok fazla. Uzun yıllardır teknoloji ve perakende gibi dinamik sektörlerde görev aldığım için tüketicinin nabzını tutma imkânına sahip oldum. Türkiye’de sektörün modernleşme ve hızlı büyüme sürecinde farklı roller
üstlendim. Bugün de odağımda, dijital dönüşümün sunduğu fırsatları, müşteriye sunacağımız yeni değerleri güçlü bir ekiple birlikte, en iyi şekilde
değerlendirmek var.
Yaşadığınız zorluklarla nasıl mücadele edersiniz? Kriz anlarını nasıl yönetirsiniz?
Liderlik aslında yaşanılan zorluklar ve aşılan engeller olarak da tanımlanabilir. Zorlu ve belirsiz dönemlerde iyi yönetim, perakende gibi dinamik,
pek çok parametreden etkilenen sektörlerde olmazsa olmaz. Geride bıraktığımız yıllarda sektörde çetin dönemleri yaşadık. Dünyada çok sık rastlanmayan, sekiz oyuncunun rekabet ettiği Türkiye pazarında liderliğimizi pekiştirmeyi başardık. Ekonomik konjonktür açısından teknoloji ürünlerindeki taksit sınırlamaları, vergi değişimleri gibi farklı zorlukları da göğüsledik. Benim için yaşanan zorlukların nedenlerini ve hedefe koşarken yarattığı engelleri
doğru analiz etmek ilk adım. Tüm krizlerin aynı zamanda önemli fırsatları da içinde barındırdığına inanıyorum. O nedenle verileri çok boyutlu okumaya, trendleri izlemeye her zaman öncelik veriyorum. Kriz dönemlerinde, tüketicinin nabzını tutarak zorlu bir ortamda onlar için nasıl bir değer yaratırsak hedefe koşabileceğimize bakarım. Bu süreçte de yönetimin ve çalışma arkadaşlarımın görüşlerine başvururum. Ayrıca iş ortaklarımızla da yeni yaklaşımlar, planlar üzerinde çalışırız. Sadece krizden az etkilenmeyi hedeflemek yerine, mevcutta yaptıklarımıza ne katabiliriz, neyi farklı yapabiliriz, yaratıcı ve yeni ne ortaya koyabiliriz konusunda tüm ekibi yönlendirmeye öncelik veririm.
Değerli okuyucumuz,
Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.