“SADE OL KENDİN OL FELSEFEMİZLE YOLUMUZA DEVAM EDİYORUZ”
1982 yılının Mayıs ayında yolculuğu başlayan Reis Kuyumculuk, 2010 yılından bu yana ailenin genç, yenilikçi, üretici bireyleri ile minimal çizgisiyle yola devam ediyor. Online mağazaları ile dünyanın her ülkesine ulaşan marka, yatırımlarını e-ticarette büyümek üzerine yapıyor. Sadeliği bir felsefe olarak benimsiyor ve her fikre değer vererek, minimalizmle bezenmiş takılar yaratıyor. Başta Beymen olmak üzere yurt dışında da çeşitli markalarla iş birliği hazırlığında olan Reis Kuyumculuk Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Gündoğdu sorularımızı yanıtlıyor ve Business Türkiye’ye şirket felsefelerini, koleksiyonlarını ve ülkemizdeki mücevherat anlayışını aktarıyor
Sadeliğe ve kaliteye yaptığı vurguyla tasarımlarına bambaşka bir boyut kazandıran Reis Kuyumculuk’un günümüze kadar gelen aynı kalitedeki yol öyküsünü sizden dinleyebilir miyiz? Öykünüz nasıl bir felsefeyi barındırıyor?
Karadeniz’de “Gündoğdu Kuyumculuk” olarak başlayan bir öykü bu aslında. Dededen babaya ve sonrasında bize devrolan şirkette ben 3. kuşağım. Amcam o dönem siyasetle uğraşıyor ve 1988/1990 yıllarında belediye başkanı oluyor. Siyasete girip başkanlık yaptığı için memleketinde “belediye reisi” olarak anılmaya başlıyor ve lakabı “reis” oluyor. Bu nedenle ismimiz “Reis Kuyumculuk” olarak değiştiriliyor. Amcam siyasete girdiği için babam mesleği devam ettiriyor ve 1982 yılında İstanbul’a geliyor. O dönem tamamen klasik bir kuyumcu mantığıyla işleyen Reis Kuyumculuk’a benim gelişim, tasarımlarımı aktif ve tam teşekküllü bir şekilde hayata geçirmeye başladığım 2013 senesini buluyor. Sadeliği savunmamızda en önemli etken, bizi tercih eden müşterilerimizin fikirlerini dikkate almamız oldu. Daha ispatsız, daha yalın, duruşunu tamamlamış, küçücük bir ışık ve küçücük bir renkle de tamamlanışa gidilebildiğini gösteren tasarımlar yapılabildiğini vurgulamaya başladık. Reis Kuyumculuk aslında talepler üzerine yoğruldu. Eskiden randevuyla, takım elbiseyle gidilen kuyumcuları bu ağırlıktan alıp çok daha rahat bir şekilde diledikleri zamanda gidebilecekleri bir konsepte çevirdik diyebiliriz. Minimal tasarımlarımızla müşterilerimizin bir kıyafet mağazasına gittiğinde hissettiği rahatlık duygusunu kuyumcuda da hissetmesini sağlamak istedik. Abartıdan ve gösterişten uzak tavrımız, bizi sadeliğe doğru yönlendirdi. Müşteriden olumlu dönüşler almamızla birlikte sadelik kavramını her açıdan değerlendirerek hatta hayatımıza da uygulayarak bir felsefe olarak benimsedik. “Sade ol. Kendin ol” içinde çok derin anlamlar barındıran bir söz bizim için. Çok başarılı ve ünlü bir müşteri kitlemiz var. Herkese ve her müşterimize aynı samimiyet ve yaklaşımı sergiliyoruz. Misafirlerimiz de bize aynı samimiyetle yaklaşıyor. “Sade ol”u kendimiz bulduk, “Kendin ol”u da misafirlerimiz bize verdi. Biz de hep aynı noktada kendimiz olarak yolumuza devam ettik ve ediyoruz.
Frida, Diana, Ubuntu marka koleksiyonlarınızdan sadece bazıları. Tasarımlarınızı ve koleksiyonlarınızı oluştururken ilham kaynaklarınız neler oluyor? Tasarım sürecinde bu kaynaklarla aranızda nasıl bir bağ gelişiyor?
Hepsinin yine kendi mottomuzda bir yakınlığı var. Kendi ayakları üzerinde durabilen, bireyselliğine sahip çıkmış güçlü ve başarılı kadını, Frida çok güzel yansıtıyor. Diana ”SADE OL. KENDiN OL” FELSEFEMiZLE YOLUMUZA DEVAM EDiYORUZ Hakan GÜNDOĞDU Reis Kuyumculuk Yönetim Kurulu Üyesi da aynı şekilde. Özellikle bir prenses olup da bu kadar sadelik barındıran başka biri daha dünyaya gelmemiştir diye düşünüyorum. Bu mottoları Reis Kuyumculuk olarak kendimize çok yakıştırdık ve araştırarak bir idol olarak seçtik. Kitlemizin de çok iyi bildiklerini düşünerek, bu anlamda onlara daha yakın olmak için koleksiyonlarımızda bu isimlere yer vermeye başladık. Ubuntu ise bir felsefe ve bambaşka bir içerik barındırıyor. “Ben, biz olduğumuz zaman benim” diyen Ubuntu, dünyaya gelişten sonuna kadar gidecek bir felsefe. Güney Afrika’dan çıkan Ubuntu’nun hikayesinde, bir öğretmen öğrencilerine soruyu bilene hediye vereceğini söylediğinde çocukların hiçbiri soruyu cevaplamaz. Öğretmenleri neden cevaplamadıklarını sorduğunda da “Çünkü öğretmenim biz ubuntu yaptık” diyorlar. Ubuntu, el ele tutuşarak yaptıkları bir yuvarlak. “Ya herkes almalı ya da hiç kimse” diyerek öğretmeni yanıtlıyorlar. Yani bir durumun sonucunda bir zafer olmamalı. Duruma böyle bakıyorlar. Her zaman “biz” ön planda. Yaptığımız reklam projesinde de bunu vermeye çalıştık. Dünyaya ilk gelen kadınla bugünü harmanlamak istedik. Koleksiyondaki ürünlerde de art deco’yu, takının ilk çıktığı gündeki taşlarla bugün yapılan işçiliği birleştirerek aslında ubuntu yaptık. Ana koleksiyonlarımızda altı boş, öylesine aklımıza gelmiş bir isim yok ve her birinin ayrı bir hikayesi var. Örneğin “Babamın Koleksiyonu” bizim en güçlü ve en tanınan hikayelerimizden biri. Özelliği de gerçekten babamın koleksiyonu olması.
Sosyal medyada varlık gösteren ilk kuyumcusunuz ve süreçleri de oldukça başarılı yönetiyorsunuz. E-ticaret ile ilgili başarınızı sağlayan faktörler neler? Ülkemizin bu tarz alışverişe yatkınlığını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Reis, sosyal medyadaki ilk mücevher markası. Güzel bir tesadüfle başlayan bu süreç New York’ta yaşayan bir arkadaşımın “bunu mutlaka yapmalısın” ısrarlarıyla hayat buldu. O zamanlar henüz benim de Instagram hesabım yoktu ve bu kadar popüler değildi. Sosyal medyada bu kadar hızlı ilerlememizde lokasyonun çok büyük etkisi oldu. Nişantaşı’nda olmak büyük bir artı bizim için. Sosyal medyayı aktif ve iyi kullanan kitlenin de burada olması bize avantaj sağladı. Birçok müşterimiz, halihazırda komşumuzdu ya da sürekli bu semte gelen kişilerdi. Hedef kitlemize çok ulaşabilir bir noktada olmamız büyümemizi de hızlandırdı. Bir network oluştu ve herkes bizi paylaşımlarla destekledi. İşi e-ticarete taşıma noktamızda tüketiciden gelen güven oyu çok önemli. Tüm süreç boyunca adımlarımızı güvenilir şekilde atarak hedef kitlemizi büyüttük. Tüketicilerin bize verdiği her şansı iyi değerlendirdik. Ürünün teslim aşamasına kadar her anında iletişimi sürdürdük. Bu, her zaman da böyle. Web sitemizden de alıcılarımız bize her an kolaylıkla ulaşabilir. Örneğin sadece şikayetleri takip ederek yanıtlayan ve çözüm sunan personelimiz var. Tüketicinin fikri ve geri dönüşleri (pozitif ya da negatif) çok etkili sonuçlara neden oluyor.
Değerli okuyucumuz,
Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.