Pandemi ile birlikte e-ticaret ciddi oranda yükselişe geçti. Markalar pek çok önlem alarak yeni yatırımlara yöneldi. Virüsün mutasyona uğrayarak pandemi sürecinin devam ettiği şu günlerde markaların avantajlı olması adına hangi yeni standartlara adapte olması gerektiğini düşünüyorsunuz?
Giderek hızlanan dijitalleşme ile küresel anlamda internet üzerinden alışverişin ağırlığı son yıllarda zaten ciddi bir yükselme trendi içindeydi. Hep birlikte yaşadığımız bu talihsiz pandemi süreci de bildiğimiz anlamda alışverişin sanal ortam üzerinden gerçekleştirilme oranını ve sıklığını önemli şekilde hem artırdı hem de hızlandırdı. Kısıtlamalar ve evden çalışma iş modelinde giderek daha sıkı uygulamalara geçilmesiyle, insanlar evlerinde daha çok vakit geçirmeye ve her türlü ihtiyaçlarını minimum oranda evden çıkarak karşılamaya başladı. Bunun sonucu olarak e-ticarete talep ciddi bir artış gösterirken, tüketici beklentileri ve adapte olunması gereken unsurlar da değişti. Bu beklentilerin başında da temizlik, kalite ve günlük ihtiyaçların karşılanması anlamında hız geliyor. Kısacası e-ticaret bağlamında pandemi dönemine adaptasyonda ‘‘hijyen ve hız’’ kilit rol oynuyor. Yemeksepeti olarak biz de operasyonlarımızda hem ‘‘h-ticaret’’ olarak da anılan bu hızlı ticarete hem de gerek gönderilen ürün gerekse ürünü tüketiciye ulaştıran çalışanlar anlamında hijyene odaklanıyoruz. Güçlü teknolojik altyapımız sayesinde günde binlerce siparişi en hızlı şekilde kullanıcılarımıza ulaştırabiliyoruz. Ayrıca hijyen alanında da temassız teslimat gibi önlemlerle kullanıcılarımızın beklentilerini karşılamaya ve sağlıklarını korumaya yönelik adımları sürekli güncelleyerek tavizsiz atmaya devam ediyoruz.