“KARMA İŞ GÜCÜ MODELİ ‘ÇEŞİTLİLİK VE KAPSAYICILIĞI’ GEREKTİRİYOR”
Dünyanın en güçlü şirketlerinden Microsoft, tüm çözümlerini insana ve dünyaya değer yaratma noktasında ele almayı sürdürüyor. “Gezegendeki her insanı ve kuruluşu daha fazlasını başarması için güçlendirin” misyonuyla hareket eden şirketin temelinde yer alan en önemli anlayış “çeşitlilik ve kapsayıcılık”. Şirketlere ve çalışanlara birçok alanda fayda sağlayan “Karma İş Gücü (KİG)” modelini benimseyen Microsoft, çeşitlilikleri, farklı çalışma biçimlerini ve farklı kültürleri “biz” kavramıyla bir arada tutuyor. Microsoft Türkiye İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Esra Gaon, Business Türkiye okuyucuları için sorularımızı yanıtlarken KİG modelinin fonksiyonlarını ve bu alanda şirket stratejilerini aktarıyor.
Verimliliğin ve yönetilebilirliğin her geçen gün daha fazla önem kazandığı günümüzde, karşımıza “karma iş gücü (KİG)” kavramı çıkıyor. İş gücünü bir ekosistem olarak görmeyi kapsayan kavram, şirketlerin ihtiyaçları doğrultusunda gerekli beceri ve yetkinliklere sahip kişilerle belirli süreler boyunca çalışmasını mümkün kılıyor. KİG Modeli’ne geçişe ilişkin görüşlerinizi, sağladığı avantajları ve geçişe en hazır fonksiyonları sizden dinleyebilir miyiz?
KİG modeli şirketlere ve yöneticilere birçok alanda fayda sağlıyor. COVID-19 sonrası popüler hale gelen bu model aslında çalışanların kendi çalışma alanlarında görmek istediği bir nokta. Uzaktan çalışma serüveninde çalışanların kendi ortamlarını ve zaman planlamalarını kendi konfor alanlarına göre yaratması performans açısından yüksek kazanç sağlıyor. Bu sonuçlarla birlikte KİG modeline geçiş tabii ki daha kolaylaşıyor. KİG modeli, hibrit sistemin yöneticilere ve çalışanlara sunduğu daha çevik olma, hızlı kararlar alma, maliyet azaltma ve en önemlisi iş birliği yapma gibi avantajlar ortaya koyuyor. Bu modelde hibrit çalışmayla birlikte ça- lışanların işe olan tutkuları ve şirket için çalışanı tutma oranı artıyor.
Geçişe hazır fonksiyonları sağlarken şirketin iş süreçlerinin buna hazır olması çok önemli. Projelerin, iş süreçlerinin ve gerekli teknolojik araçların bu sürece entegre edilmesi ve çalışanların performansını olumsuz etkilememesi gerekiyor. Bu süreçler optimize edilmeli. Bu model için şirket bünyesindeki herkese gerekli eğitimler verilmeli ve veri analizi yapılmalı. Microsoft gibi teknoloji şirketlerinde veya teknolojiyi üretken şekilde kullanan şirketlerde bu bahsettiğim süreçler daha kolay hayata geçirilebiliyor. Belirli şirketler bu modele geçmeden de bu modelde kullanılan diğer araçları kullanmaya zaten alışık oluyor. Bizim de Microsoft olarak hibrit çalışma konusunda planlama ve iletişim anlamında hayata geçirdiklerimiz büyük önem taşıyor. Evden çalışanların işlerini kolaylaştıran ve üretkenliğini artıran eğitimler, ipuçları ve kılavuzlar paylaştık. Bu yöntemlerle KİG modelinin daha kolay benimsenmesini sağladık.
KİG’e geçişe dair gerek kurum kültürü gerekse liderlik boyutunda yapılması gereken çalışmaları ve operasyonel süreçlere dair görüşlerinizi alabilir miyiz? Bu çerçevede hangi stratejileri ele alıyorsunuz?
Bu durumun İK’nın liderlik bakış açısına, yaptıklarına ve yapacaklarına doğrudan etki ettiğini söyleyebiliriz. Değerler ve öncelikler tamamıyla değişerek çalışan bağlılığına bakış açısını, şirket kültürünü ve tüm süreç yönetimini yeniden şekillendirdi. Çalışanların psikolojik durumlarını daha fazla
dikkate alan, kişisel gelişimlerine yatırım yapmalarını teşvik eden daha kucaklayıcı ve kapsayıcı bir vizyon benimsendi. Microsoft olarak biz de şirket kültürümüzde “Biz Olabilmek” olgusunu vurguladık. Karma İş Gücü’nde çeşitlilikleri, farklı çalışma biçimlerini ve farklı kültürleri “biz” kavramıyla bir arada tutmak ve her birini eşit ölçüde benimsemek çok önemli.
Değerli okuyucumuz,
Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.