İş hayatı uzun bir maratondur.

HD Holding; Türk mutfağının en çok tercih edilen lezzetlerini, kalite ve iyi hizmet prensipleriyle sunuyor. HD İskender, HD Döner, Pidem ve Pideko markalarıyla yatırımlarına hız kesmeden devam ederken; yemek yeme deneyimini uzmanlıklarıyla zenginleştiriyor. Türk restoran sektöründe, pide kategorisinde gördüğü boşluğu değerlendirerek Pidem’i kuran ve markalaşma yolunda kısa sürede büyük başarılar elde eden HD Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Demirağ, girişimciliğin olmazsa olmaz noktalarını ve markalaşma yolculuğunda yaşadıklarını paylaştı. Demirağ, “Öncelikli olarak çok iyi bir ekip ile başarılı olunabileceğine inanıyorum. Yetki, sorumluluk ve denetim denklemi bu anlamda çok önemli.” dedi.

2010 yılında kurduğunuz Pidem markasıyla bugün 50’den fazla şehirde yaklaşık 200 restoranla Türkiye’nin en büyük yerli restoran zincirinin girişimcisisiniz. Bu uzun ve meşakkatli süreçte yaşadıklarınızı anlatır mısınız?
Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü’nde okurken bütün boş zaman larımı aile şirketimiz olan HD İsken der’in merkez ofisinde geçiriyordum. Mezun olduktan sonra birçok arkadaşım yurt dışına master yapmaya gitti, benim ise ailenin en büyük çocuğu olduğum için hızla işlere hâkim olmam gerekiyordu. Bu nedenle askere gittim ve vatani görevimi bitirdikten sonra aile şirketimizin çeşitli departmanlarında 2010 yılına kadar çalıştım. Babam aile şirketimize bu dönem içerisinde büyük katkı sağladığımı ve artık aile şirketi haricinde benim de kendime ait bir marka kurmam gerektiğini söyledi. Türkiye’de hamburger, döner, köfte gibi birçok kategoride marka bulunuyorken, pide kategorisinde önemli bir boşluk olduğunun farkındaydım. Aslında bu boşluğu görebilmek önemliydi, ancak bu yolculukta başarılı olmak için gereken süreç çok uzun ve meşakkat liydi. Pidem’i tüm hayatım boyunca biriktirmiş olduğum param ile kurdum. Eskişehir Espark AVM’de bir pide restoranını satın aldım ve param restoranın ödemesini karşılamak dışında sadece tabela ve cepheyi değiştirmem için yeterliydi. Sonrasında ikinci ve üçüncü restoranları açabilmem için uzun süre beklemem gerekti. Yeteri kadar sermayeniz olmadığında sabırla beklemeniz gerekiyor. Diğer bir zorluk ise Pidem için kendi et işleme tesisimizi kurmamız gerekiyordu. Büyümek için restoran açılışlarına harcayacağım bütçemi, kurduğumuz et işleme tesisi demirbaşlarına harcamam gereken bir süreç yaşamıştım. Başarılı sonuçlar elde etmek için doğru zamanı beklemek ve zamanı geldi ğinde planladığınız adımları hayata geçirmeniz gerekiyor.

Kurumsallaşma sürecinizde hem aile şirketinizde hem de kendi kur- duğunuz markanızda hangi adımları attınız?
Kurumsallaşma bir süreçtir. Bu kabul edildikten sonra süreç yönetimi prensiplerine geçilir, sürecin adımları planlanır ve uygulanır. Kurumsallaşmayı bir süreç olarak planlayıp yola koyulurken, muhakkak ayağı yere basan bir yol haritası belirlenmelidir. Yol haritası oluşturulurken öncelikli olarak çok iyi bir ekip ile başarılı olunabileceğine inanıyorum. Yetki, sorumluluk ve denetim denklemi bu anlamda çok önemli. Güvendiğiniz ekip arkadaşlarınıza sorumlulukla beraber gerekli yetkiyi de vermelisiniz. Tabii ki ekip üyeleri de gerekli donanım, bilgi ve tecrübeye sahip olmalılar. Onlara güvenmeli; ancak aynı zamanda sistemi de denetleyecek kontrol mekanizmaları oluşturmalısınız. 2016 yılında hem aile şirketimiz olan HD Holding’i hem de Pidem markamızın merkez ofisini İstanbul’a taşıma kararı aldık. Yürütmekte olduğum CEO’luk görevimi ortağım Emin Güvenç’e devrederek Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini üstlendim. Çünkü iyi ve başarılı bir lider ekibiyle yan yana yürüyebilendir. Bu minvalde, Emin Güvenç ile 4 senedir konusunda uzman olan ekibimizle birlikte hedeflerimiz doğrultusunda çalışıyoruz. HD Holdingin kurumsallaşma sürecindeki başarısının en temel öğesi alanında uzman çok iyi bir ekiple çalışıyor olmamızdır.