Pandemi dönemiyle birlikte tüm dünyada bir dizi olağanüstü önlemler alındı. Yurt içi ve yurt dışı ulaşım kapatıldı ve seyahatler iptal edildi. Tüm bu süreç sizi şirket olarak nasıl etkiledi? O dönemde ne gibi çözüm yollarına başvurdunuz?
Bütün dünyayı etkisi altına alan, ezberleri bozan, iş yapış şekillerini değiştiren bir pandemi bu. Bu pandemiden en çok etkilenen sektörlerin başında da havacılık geliyor. Örnek vermek gerekirse; biz pandemi kapsamında getirilen uçuş kısıtlamalarından önce misafirlerimizi 43 ülkede 113 noktaya ulaştırıyorduk. Önlemler kapsamında 28 Mart itibarıyla tüm uçuşlarımız durdu. Yaklaşık 2 ay gibi bir sürenin ardından 1 Haziran’da kademeli olarak iç hat uçuşlarımıza ve 13 Haziran’da yine kademeli olarak dış hat uçuşlarımıza başladık. Uçuşlarımızı pandeminin gelişimi doğrultusunda verilecek izinlere göre artırmayı planlıyoruz. Doğrusunu söylemek gerekirse uçuş kısıtlamaları süreci bize aylar değil yıllar gibi geldi. Bu belirsizlik döneminde duran sadece uçuşlarımızdı, bizler değil. Biz Pegasus olarak yeni uçaklarımızı teslim almaya devam ettik, süreçlerimizi geliştirdik ve yeni döneme hazırlandık. Misafirlerimizle yeniden buluşacağımız günler için çalışmalarımızı ara vermeden sürdürdük. Çok bekledik, sabrettik ve ne mutlu bize ki; misafirlerimizin en sağlıklı ve güvenli şekilde uçmasını sağlamak için tüm önlemleri alarak tekrar gökyüzüyle ve misafirlerimizle buluştuk. Havacılık sektörünün tüm paydaşları olarak, bu zorlu dönemde üstün gayret gösterdik ve göstermeye devam ediyoruz.

Haziran 2020 tarihi itibarıyla ülkemizde “Yeni Normal” dönemi başlarken, uygulanan seyahat yasakları da kaldırıldı. Uçak içi uygulanan pandemi kuralları nedir? Şirket olarak siz ne gibi ilave önlemler alıyorsunuz?
Bizim en önemli değerlerimiz; misafirlerimiz ve çalışanlarımız. Bu sebeple henüz uçuşlarımız başlamadan çok önce yeni düzene ilişkin önlemlere odaklanmıştık. Hava meydanına geldikten sonra gerek meydan işletmeci firmalarımız gerekse biz misafirlerimizin hijyenini korumak adına gerekli tüm çalışmaları yaptık. Uçaklar aslında en hijyenik ortamlar; çünkü uçağın içindeki hava, benzer aletlerin (HEPA Filtre) kullanıldığı ameliyathaneler kadar temiz ve hijyenik. Uçaklarımızda bulunan hava ortalama 3 dakikada bir tamamen yenileniyor. Kabin içindeki havanın yarısından fazlası uçağın dışından alınıp 1.300 derece ısıda olan motordan geçip gelen temiz ve sterilize edilmiş havadan, kalanı ise HEPA filtrelerden geçip temizlenmiş iç havanın karışımdan oluşuyor. HEPA filtreleriyle, havayla bulaşan organizmalar ve toz parçaları %99.99’un üzerinde filtreleniyor. Hava akımı, sadece oturulan koltuk üstünden yere doğru, yukarıdan aşağıya oluyor. Öne ya da arkaya doğru hava akımı oluşmuyor. Uçaklarımızda 24 saatte bir 10 gün virüslere karşı etkin kimyasalla detaylı dezenfeksiyon yapılıyor. En çok temas edilen uçak tepsisi, baş üstü dolapları, havalandırma ve aydınlatma aparatları gibi alanlar, her uçuş sonrası dezenfekte ediliyor. Uçuşta minimum temas yüzeyi için dergi ve menü kartları kaldırıldı. Misafirlerimiz de yanlarına sadece laptop, evrak, bebek ve el çantası alabiliyor. Kabin bagajlarının mutlaka check-in sırasında teslim edilmesi gerekiyor. İç hatlarda yiyecek servisi yapılmıyor; öncelikli kutulu içecekler misafirlerle buluşturuluyor. Dış hatlarda ise sadece paketi açanın ilk kez dokunacağı gıdalar oluyor. Uçaklarımızın içerisindeki alışverişler sadece kredi kartıyla gerçekleştiriliyor.