LC Waikiki birçok ülkede, farklı pazarlarda, farklı kültürlere hitap eden lider bir marka. Sektöründe örnek bir başarı grafiği oluşturan şirketinizi bugünlere getiren dönüm noktaları neler oldu? Marka hikâyenizin felsefesi hangi kriterlerin üzerine kuruldu?
LC Waikiki olarak; değişimi kucaklayan, gelişen teknoloji ve trendler doğrultusunda kendini sürekli yenilemeye çalışan bir marka olduk. Her zaman müşterilerimizi odağımıza alarak onların ihtiyaçlarını anlamaya çalıştık ve bu ihtiyaçlara yönelik hızlı aksiyon almayı hedefledik. Çalışanlarımıza değer verip, onların sürekli gelişmelerine katkı sağlayarak ekip ruhu oluşturmayı amaçladık. Tüm bu hususları bizim başarı faktörlerimizin başında sayabilirim. LC Waikiki’nin emeğe, odaklanmaya, sabretmeye ve azme dayanan bir hikâyesi var. 1988 yılında, Zeytinburnu’nda bir bodrum katında fason ve ihracata dayalı kurduğumuz numune atölyesi ile sektöre giriş yaptık. Kısa bir süre sonra da Fransız LC Waikiki markasına fason üretim yapmaya başladık. 1990 yılına geldiğimizde markanın taklitlerinin Türkiye’de artması, Fransa’daki merkez ofisi rahatsız etmeye başladı. Bu durumun da etkisiyle Fransız LC Waikiki markasının Türkiye lisansını aldık ve bayilik kanalıyla Anadolu’ya yayılmaya başladık. Bu sırada müşterinin ihtiyaçlarını hızlı bir şekilde karşılamak ve istenen kaliteye ulaşabilmek için baskı, nakış, konfeksiyon gibi alanlara yatırım yapmaya devam ettik. 1997 yılına geldiğimizde ise markanın dünyadaki tüm isim haklarını satın alarak LC Waikiki’yi bir Türk markası haline getirdik. O yıllarda yabancı bir markayı satın alarak tamamen Türk markası haline getiren ilk şirketlerden biri olduk diyebilirim. 2001 yılında her sektörün zor günler geçirdiği süreçte ise radikal bir karar vererek, markamızın ciddi oranda küçülmesini de göze alarak bayilik sisteminden çıktık ve kendi mağazalarımızı açtık. Böylece perakendeye de giriş yapmış olduk. 2002 yılına geldiğimizde ise krizden sonra ülkede sağlanan istikrarla birlikte AVM yatırımları artmaya başladı. Bu süreçte biz de hızlı bir şekilde AVM’lerde mağaza açarak kısa zamanda kaybetmiş olduğumuz tempoyu ve yatırımı yeni – den yakaladık. Bir diğer dönüm noktamız ise; 2009 yılında Türkiye’de hem ölçek ve altyapı yatırımlarımız, hem de ülkemizdeki yabancı markalarla rekabet edebilir duruma gelmemizle birlikte Romanya’da ilk yurt dışı mağazamızı açmamızla oldu. “İyi giyinmek herkesin hakkı” misyonumuzu tüm dünyada gerçekleştirmek için çıktığımız bu yolda bugün 4 kıtada 52 ülkede 1130’dan fazla mağaza sayısına ulaştık.

2022 yılına girmemize sayılı günler kala; yeni yıl için odaklandığınız konular ve projeler nelerdir? Genel olarak sektörle ilgili öngörülerinizi alabilir miyiz?
Sektör açısından bir değerlendirmede bulunacak olursam, pandemi dönemindeki daralmanın pandemi sonrasında daha normal hale geleceğini, duran yatırımların tekrar hızlanacağını düşünüyorum. Pandemi döneminde Asya ülkelerinden Türkiye’ye kayan hazır giyim sektörü siparişlerinin 2022 yılında da ülkemizde kalarak devam edeceğini öngörüyorum. Pandeminin etkileri hala devam etse de 2020 ve 2021’e göre daha yönetilebilir bir yıla gireceğimizi söyleyebiliriz. Marka olarak 2022 yılında da yatırımlarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. Aksaray, Yalova ve İstanbul’da devam eden lojistik yatırımlarımızla 750.000 metrekare’lik kapalı alana ulaşmış olacağız. Önümüzdeki yıl yeni giriş yapacağımız 8 ülke ile birlikte yurt içinde 48, yurt dışında 230 olmak üzere 278 yeni mağaza açarak 2022 yılı sonunda toplam 60 ülkede 1400 mağaza sayısını aşmayı ve 1.800.000 metrekare mağaza alanımız ile 600 milyon adetten fazla ürün satarak, %60 büyümeyle 53.7 milyar TL ciroya ulaşmayı hedefliyoruz. Dünya genelinde 50 bin olan çalışan sayımızı 2022 yılı sonunda 53 bine çıkarmayı hedefliyoruz. Türkiye’de büyük metrekarelerde deneyim mağazaları açmayı planlıyoruz. Ayrıca tekil mağaza olarak adlandırdığımız LCW Home, LCW Steps, LCW Dream ve XSide mağazalarını metrekare bazında büyütmeye ve yeni mağazalar açmaya da devam edeceğiz

İyi Giyinmek Herkesin Hakkı” misyonu doğrultusunda Türkiye’nin adeta milli elçisisiniz. Ekonomik konjonktürden baktığınızda hem istihdam anlamında hem de genel anlamda ülke ekonomisine katkılarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Marka olarak şu anda Avrupa’daki en büyük 6’ncı giyim perakendecisiyiz. Vizyonumuz 2023 yılında Avrupa’nın en başarılı 3 moda perakendecisinden biri olmak. Bu yıl, Peru ve Ekvador’da açtığımız mağazalarımız ile Güney Amerika kıtasına giriş yapan ilk Türk moda perakende markası olduk. 4 kıtada, 52 ülkede, 1137 mağazamızla Türkiye’den dünyayı giydiriyoruz. Bulunduğumuz ülkelerin 21’inde pazar lideriyiz. 2021 yıl sonu için öngördüğümüz 33.4 milyar TL’lik ciromuzun yaklaşık %50’si yurt dışından geliyor. Hedefimiz de 2023 yılında bu oranı %60’a çıkarmak.

BIR ŞIRKETI SÜRDÜRÜLEBİLIR LIDERLIĞE GÖTÜREN 3 KRITIK BAKIŞ AÇISI

ODAKLANMA: Birçok konuya odaklanarak bölünmek yeri – ne tek bir konuya odaklanmanın ve o alanda derinlemesine uzmanlaşmanın başarıyı beraberinde getireceğine inanıyorum. Bizim LC Waikiki’de tek odağımız iyi giyinmek herke – sin hakkı inancını daha iyi yaşatmak ve yaymak.
DEĞIŞIM: Değişime ihtiyaç duymadan değişime hazır olmak gerekir. Şirketler ya da bireyler genelde ihtiyaç duyduklarında ve kendilerini güçsüz hissettiklerinde “değişim” konularını gündemlerine alıyorlar. Halbuki kurumların artı ve eksileriyle tüm gerçekleri değerlendirip ihtiyaç halinde, mecbur kalmadan değişmeyi bilmesi gerekir. Zamanı geldiğinde konfor alanınızdan çıkıp acı reçeteyi kullanmayı bilmelisiniz.
DURUMSAL LIDERLIK: Yetkin insan kaynağını bulmak ve elde tutmak becerisinin önemini göz ardı etmemek gerek. “Birlikte başarmak” prensibinin sürdürülebilir ve başarılı liderliği beraberinde getireceğini düşünüyorum

VAHAP KÜÇÜK´ÜN LİDERLİK YAKLAŞIMI

Benim işe yaklaşımımı profesyonel esnaf olarak düşünebilirsiniz.  İşini bir profesyonel gibi yöneten, aynı zamanda bir esnaf gibi tutkuyla bağlı. LC Waikiki ödün vermeyeceğimiz değerler üzerine inşa edilmiş bir şirket. Temel değerlerimiz, erdemli olma, paylaşımcı olarak birlikte başarma, derinlemesine uzmanlaşma, müşteri odaklı olma ve zorluklara meydan okuma. Tüm liderlerimizden ve çalışma arkadaşlarmızdan da beklentimiz, bu değerleri içselleştirerek çalışmalarına yansıtmaları.