“YILDA 350 MİLYON MÜŞTERİYE HİZMET SUNUYORUZ”

Hızlı servis restoran sektörünün gelişmesi, dünya çapında çok sevilen markaların ülkemizdeki tüketicilerle buluşması, kendi kurduğu markalar ile üstün kaliteden ödün vermeden, geleneksel lezzetlerin kolay ulaşılabilir hale gelmesi için faaliyetlerine tüm gücüyle devam eden TAB Gıda, belirlediği tüm hedeflere başarıyla ulaşıyor. 30 yıllık marka değerini halka arzda kırdığı rekorla taçlandıran şirket, dijitalleşmeye yaptığı yatırımlarla hızla büyüyor. Business Türkiye okuyucuları için sorularımızı yanıtlayan TAB Gıda Co-CEO’su Özgür Çetinkaya, bizlere yıl sonu hedeflerini ve şirket olarak yatırımcılara sundukları fırsatları aktarıyor.

Geçtiğimiz yıl halka arz olan Türkiye’nin hızlı servis restoran sektörü lideri TAB Gıda olarak bu yıla hızlı bir giriş yaptınız. İlk çeyrek sonuçlarınızda gelirlerinizin yıllık bazda yüzde 81 artış göstererek 7,7 milyar TL’ye ulaştı. 2024’ün ilk yarısında geldiğiniz noktaya dair görüşlerinizi ve yıl sonu hedeflerinizi anlatır mısınız?

TAB Gıda olarak, 30 yıllık marka değerimizi yeni yatırımcılarımızdan aldığımız güç ve cesaretle daha da ileriye taşımak için çalışmalarımızı tüm hızıyla sürdürüyoruz. Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümünde, yaklaşık 7 milyar TL değerinde tarihi bir rekor kırarak başarılı bir halka arz gerçekleştirdik. Toplamda 4,9 milyon yatırımcı arasında yapılan dağıtıma göre, katılımcı bazında da bir rekora imza attık. Müşterilerimize sunduğumuz kaliteli hizmeti geliştirmeye devam ederken yaratıcı ve yenilikçi uygulamalarla performansımızı her geçen gün daha yukarı taşıyoruz. Bu yıl, ilk çeyrek performansımız oldukça iyiydi. 700’ü aşkın franchise olmak üzere yaklaşık bin 700 restoranımızın yüksek performansı sayesinde satışlarımızı artırmaya devam ediyoruz. Sistem genelindeki bu olumlu tablonun yılın ilk yarısında olduğu gibi ikinci yarısında da süreceğini öngörüyoruz. Halka arz döneminde 2024 beklentilerimizi fiyat tespit raporumuzda paylaştık. Buna göre 2024 yılı için sistem genelinde satışlarımızı yaklaşık yüzde 85 artışla 47 milyar TL’ye, konsolide gelirlerimizi ise yaklaşık yüzde 80 artışla 30 milyar TL’ye çıkarmayı hedefliyoruz. İlk çeyrekte 39 yeni restoranımızın açılışını gerçekleştirdik. Yıl sonuna kadar ise 200’den fazla yeni restoran açmayı hedefliyoruz.

Dijitalleşmeye ve yeni teknolojilere yatırımlarınızı genişleterek önemli projelere imza attığınızı biliyoruz. Yapay zeka ve veri analitiği gibi teknolojilerle müşteri deneyimini yükseklere taşıdınız. Bu alandaki yatırımlarınızın detaylarını ve projelerinizi anlatır mısınız?

TAB Gıda’yı köfte ekmek satan bir veri şirketi olarak tanımlıyoruz. Hizmet kalitemizi artırmak hedefiyle analiz edip, yenilikler sunmak üzere kullandığımız veri miktarı muazzam boyutta. Bu veriye, mutfaklarımızın ana malzemesi olarak bakıyoruz. Müşterilerimizin veriye dayalı ayak izini restoranda ve paket servis uygulamasında takip edip, kişiselleştirilmiş kampanyalar kurguluyoruz. Yapay zeka destekli güncel sohbet robotlarını kullanarak interaktif iletişim kampanyaları oluşturabiliyoruz. Yenilikçi teslimat hizmetlerimizin yanı sıra, temassız ödemeyi kolaylaştıran ve sıra bekleme süresini kısaltan çözümlerimizi geliştirmeye devam ediyoruz. Bunlardan bir tanesi de üzerinde çalışmaya ağırlık verdiğimiz kiosklar. Dokunmatik kiosk ekranlarıyla restoranlardaki müşterilerimiz sıra beklemeden sipariş verebiliyor ve kasaya gitmeden anında ekrandan ödeme yapabiliyor. Kiosklar ayrıca siparişlerin hızlı teslim alınmasını kolaylaştırıyor ve müşterilerimizin bekleme süresini azaltıyor. Bugüne kadar kurduğumuz 830 adet kiosk ekranı sayesinde müşteri memnuniyetini daha da üst seviyeye taşıdık. Masaya servis gibi müşteri deneyimini üst seviyeye çıkartacak yeni konseptleri de test etmeye devam ediyoruz. Dijitalleşmeye yaptığımız yatırımlarla müşteri tabanımızı sürekli geliştirirken, yılda ortalama 350 milyon müşteriye hizmet sunuyoruz. Bu dönemde paket servis tarafında ise yüzde 18’lik bir büyümeyle toplamda 11 milyon siparişe ulaştık.

Şirket olarak, sürdürülebilir gıda sisteminin gelişmesi için çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz ve sadece çevresel değil toplumsal ve ekonomik anlamda da sürdürebilir bir gelecek hedefliyorsunuz. Bu kapsamda çalışmalarınızı ve stratejilerinizi sizden dinleyebilir miyiz?

TAB Gıda olarak bizim için sürdürülebilirlik çok önemli bir kavram. Güvenli, kaliteli ve lezzetli gıdayı kaynağından müşterilerimizin sofrasına, çevreye ve kaynaklara duyarlı yöntemlerle ulaştırıyoruz. Üretici ve tedarikçi seçiminden, hammadde teminine kadar her süreç çok önemli. Ekosistem şirketlerimiz, bize sürdürülebilir operasyonların ve karbon ayak izimizin takibi, şeffaflık ve gıda güvenliğinin sağlanması açılarından büyük avantajlar sağlıyor. Uyum içerisinde çalıştığımız ekosistem şirketlerimiz et, ekmek ve patates başta olmak üzere tüm tedarik süreçlerinde bize hizmet vermeye devam ediyor. TAB Gıda dahil tüm ekosistem şirketleri sıfır atık belgeleriyle faaliyetlerini sürdürüyor. Uluslararası standartlarda kapsam 1, 2 ve 3 emisyon hesaplamalarımızı her yıl yaptırıyoruz. Çevresel sürdürülebilirlik adımlarımızın yanında sosyal açıdan olumlu etkiye sahip çalışmalarımız da güçlenerek devam ediyor. TAB Gıda olarak gerçekleştirdiğimiz TEGV “Atma Bağışla” projesiyle hem çevresel hem de sosyal sorumluluk ilkelerinin korunup hayata geçirilmesine katkılar sağlıyoruz. Projeyle hem çocukların nitelikli eğitimle buluşmasına katkı sağlıyoruz hem de e-atıkların çevreye verdiği zararın azaltılmasını ve sürdürülebilirlik anlayışının yaygınlaşmasını destekliyoruz.

TAB Gıda olarak, bünyenizdeki markalara yatırım yapmak
isteyen yatırımcılara sunduğunuz imkanlar neler?

Bünyemizdeki markalara yatırım yapmak isteyen yatırımcılara tedarik zinciri yönetimi, operasyonel ve pazarlama tecrübesinin yanı sıra satın alma gücünden faydalanma imkanı sağlıyoruz.Girişimciler, ekosistemimizin gücünden yararlanırken aynı zamanda kurumsal yönetim, eğitim, insan kaynakları, kalite kontrol, pazarlama alanlarında profesyonel destek alma imkanı elde ediyor. Böylece tüm organizasyon süreçlerini başarılı şekilde yönetebiliyorlar. Bir diğer önemli avantajımız ise TAB Gıda’nın kendi alanında öncü markalarıyla yarattığı güç. Bu güç sayesinde yatırımcılara hazır bir sistem içerisinde başarılı markalara yatırım yapma fırsatı sunuyoruz. Burger King, Popeyes ve Sbarro, Usta Pideci gibi iki markamızı bir çatı altında topladığımız iş modellerini geliştirmeye devam ediyoruz. Böylece yatırımcılarımız misafirlere tek çatı altında birçok lezzeti sunabiliyor. Sahip olduğumuz marka çeşitliliği, bizim gelirlerimizin sürdürülebilirliğini sağlarken franchise yatırımcılarına önemli bir yatırım fırsatı sunuyor. Bu avantajların en somut sonucunu franchise işletmecilerimizin sergilediği büyüme performansından gözlemleyebiliyoruz. Yılın ilk çeyreğinde toplam restoran portföyümüz içindeki franchise oranımızı, geçtiğimiz yılın aynı dönemine oranla yüzde 38’den yüzde 43’e yükselttik. Sunduğumuz bu iş modeli sayesinde markalarımıza Türkiye’nin her bölgesinden yoğun bir talep var. Bu sayede hem TAB Gıda olarak işlettiğimiz restoranlar hem de franchise işletmelerimizle birlikte güçlü bir büyüme sağlayabiliyoruz.

Değerli okuyucumuz,

Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.