“PARAKENDE SEKTÖRÜNÜN GELECEK VERSİYONU:TÜKETİCİ BEKLENTİLERİ, TEKNOLOJİ ETKİLERİ”

Tüm dünyada radikal değişimlerin yaşandığı günümüzde perakende dünyası, dönüşümde başı çeken sektörlerden biri haline geldi. Dijital, fiziksel, sanal her kanalda sınırsız seçenekleri olan tüketicilere ne kadar dokunabildiği perakende sektörünün en önemli konusu. Tüketiciyle kurdukları bağı her alanda kuvvetlendirmek zorunda olan markalar, her şeyden önce yeni profilin düşünce yapısını ve tercihlerini iyi okumak durumunda. Öyle ki tüketicilerin yüzde 73’ü, markaların benzersiz ihtiyaçlarını ve beklentilerini anlamalarını bekliyor. Yeni iş modellerine öncülük etmek, dijitalleşme yoluyla yeni dönemin getirdiklerini uygulamak, zorluklarla mücadele etmek ve tüketiciler için sadakat yaratan bir marka olmak her zamankinden daha zor ama imkansız değil.

“TÜKETİCİ’NİN ROLÜ”

Kişiselleştirme, dinamik etkileşimler, kusursuzlaştırılmış deneyimler, fiziki ve dijitalde entegrasyon markaların yol haritalarını belirlerken, yeni teknolojiler de oluşturulan bu yeni manzaranın baş aktörü haline geldi. Kalite ve uygun fiyatı bir arada aramak, sürdürülebilirlik ve etik uygulamaları önceliklendirmek, güven arayışı gibi tüketicilerin gündeminde olan konular perakende manzarasını yeniden şekillendirirken sektör de büyük bir revizyondan geçiyor.EY Geleceğin Tüketici Endeksi’nden elde edilen bilgiler, tüketicilerin şu temel talepleri olduğunu gösteriyor: Hayatı kolaylaştırmak, daha iyi ve daha tatmin edici hale getirmek. Markaların ise bu ortamda atmaları gereken ilk adım tüketicilerle olan ilişkilerine yeni bir perspektiften bakabilmek. Tüketicilerin oyun kurucu olduğu bir zamanda sadece müşteri odaklılığı ya da ihtiyaçları karşılamak yeterli değil. Markaların sunduklarıyla tüketicilerin hayatlarına katılmaları, entegre olmaları ve tüm bunları gerçekleştirmek için de “satış” odaklı zihniyetten uzaklaşmaları gerekiyor. Aynı araştırmaya göre tüketicilerin yüzde 70’i değerlerinin ve yaşam biçimlerinin değiştiğine inanıyor. Markaların da söz konusu değerleri anlamlandırıp değişen yaşam biçimlerine kendilerini uyarlamaları gerekiyor. Aynı zamanda “perakende” kavramının arkasındaki derin anlama bakmak ve onu yeniden değerlendirmek göz önüne alınması gereken bir unsur. Yüzyıllar boyu alışveriş, insanlar için satın almanın yanı sıra sosyalleşmeyi, keşfetmeyi ve yeniliklere açık olmayı ifade ediyor. Alışveriş ile kendisini toplumun bir parçası hisseden kişi sayısı hiç az değil. Ulaşılabilir olmak, insanların değerlerini taşımak, toplumun değerlerini yansıtmak, samimi bir dil oluşturmak gibi unsurlar markaların yeni yüzünün bir parçası olmak zorunda. Tüm bu soyut kavramların arasında aynı zamanda teknolojiyi de benimsemek zorunda olan markalar, hızlı, esnek ve dijital olmak durumunda. Her şeyi bir arada arayan tüketici için iş birlikleri geliştirmek, hizmet alanlarını geliştirmek markaların vazgeçilmez olmak için atması gereken adımlar arasında. Nitekim EY Geleceğin Tüketici Endeksi’nde de geleceğin başarılı perakende değer önerilerini şekillendirecek ana unsurlar şu şekilde sıralanıyor:

Görünmezlik: Tüketicilerin hayatlarını, onlara ihtiyaç duydukları ürünleri ihtiyaç duydukları yerde ve zamanda, sorunsuz ve kesintisiz şekilde sağlayarak kolaylaştırabilir. İşlemi, tüketicilerin neredeyse farkında olmadıkları bir süreç haline getirebilir.

Vazgeçilmezlik: Tüketicilerin yaşam tarzlarını iyileştirmek için işlemi bir hizmetin parçası haline getiren ortaklardan oluşan bir ekosistem kullanarak bütünsel ihtiyaç alanlarını çözebilen paketlenmiş ürün ve hizmetler sunarak tüketicilerin hayatlarını daha iyi hale getirebilirler.

Yakınlık: Tüketicilere kendileriyle uyumlu deneyimler sunarak, temel değerlerini yansıtarak ve sağladıkları hizmetlere kıyasla işlemi ikincil hale getirerek tüketicilerin hayatlarını daha tatmin edici hale getirebilirler.

“TEKNOLOJİ’NİN ROLÜ”

Zorlu ve sert bir rekabet ortamında hayatta kalmak için efor sarf eden markalar için teknoloji artık vazgeçilmez bir unsur. Özellikle çevrimiçi alışverişle birlikte yükselen e-ticaret, tüketicilere sınırsız alışveriş olanağı sunarken, markaların da çevrimiçi ve çevrimdışı kanallar arasında kusursuz bir entegrasyon sağlamaları gerekiyor. Sağlam bir teknoloji temeli, ek gelirler elde etmek, müşteri temas noktalarını çeşitlendirmek, müşteriverilerini artırmak, verimliliği artırmak, müşteri deneyimini iyileştirmek ve büyümeyi yönlendirmek için perakende dünyasının olmazsa olmazları arasında. Yüksek düzeyde kişiselleştirmeye olanak sağlayan yapay zeka, sektörde başlı başına bir evrim yaratıyor. Yapay zeka algoritmaları, kişiye özel öneriler ve etkileşimleri geliştirmek, veri analizi gibi unsurlarıyla sektör için mihenk taşı haline geliyor. Küresel perakendenin gelecek vizyonunda yapay zeka temel bir unsur olarak vazgeçilmezliğini koruyacak gibi görünüyor. Dijital tabela, akıllı etiketleme ve perakende medya ağları gibi teknolojiler tüketicilerin ilgisini çekmek ve kalıcı izler bırakmak için markaların benimsemesi gereken teknolojiler arasında. Elektronik raf etiketleri, dijital raflar ve VR/AR müşteri deneyimleri giderek öne çıkıyor. Artırılmış gerçeklik satın alma işlemi yapmadan önce ürünlerin görselleştirilmelerini sağlarken, sanal gerçeklik de mağaza ortamlarını veya ürün denemelerini simüle edebilen alışveriş deneyimleri sunuyor. CRM, veri analitiği ve pazarlama otomasyonu gibi teknolojiler, kişiselleştirilmiş ve hedefli pazarlama kampanyaları oluşturmak için kullanılıyor. Böylece markalar kendilerini değişen tüketici talepleriyle ve trendleriyle uyumlu hale getiriyor. Teknoloji, hızlı sipariş karşılamayı, depo yönetimini, teslim sürelerini ve stok tükenmelerini önlemek için markalara büyük faydalar sağlıyor. Nesnelerin interneti tedarik zincirinde ürünlerin nasıl takip edildiğini dönüştürürken, hırsızlıkları kontrol etmede büyük rol oynuyor. Blockchain teknolojisi, güvenliği ve şeffaflığı nedeniyle giderek daha çok tercih ediliyor. Bulut bilişim, daha ucuz, daha ölçeklenebilir ve daha güvenli olması nedeniyle markalar için daha popüler hale geliyor. Tüm bu teknolojik gelişmeler perakendenin yeni vizyonunu yaratırken, gelecek manzarasını da bugünden belirliyor. Teknolojiyle yapmanız gerekenlerden bazıları ise aşağıdaki gibi sıralanıyor:

• Etkileyici ve dinamik içerik
• Kullanıcı tarafından oluşturulan içerik
• Sezgisel alışveriş deneyimleri
• Sürdürülebilir ve etik içerik
• Akıllı envanter ve tedarik zinciri optimizasyonu
• Kişiselleştirilmiş müşteri deneyimleri

Değerli okuyucumuz,

Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.