KUŞAKLARA DOKUNMAK

Uzun yıllardır yaptığım gençlik araştırmalarından edindiğim deneyimlere dayanarak gençler hakkında birtakım fikirler yürütmeden önce, içgörüleri gençlerin kendilerinden almak ve gençlere dokunmak gerektiğini düşünüyorum. Bu yıl 7.sini tamamladığımız Universum araştırmamızda 83 binden fazla katılımcıyla 61 ülke içinde en yüksek örnekleme eriştik. Araştırmamızda istihdam edilebilir genç nüfusun taleplerini, isteklerini, olanaklarını ve bunları nasıl kullanmaları gerektiğini ortaya koymayı hedefledik. Bu yıl en dikkat çekici noktalardan biri de katılımcılar arasında hem Y hem de Z kuşağının yer almasıydı. Kariyer profillerine kuşak bazlı baktığımızda henüz çok büyük farkların olmadığını görüyoruz. Universum En Çekici İşverenler Araştırması’nı bir algı araştırması olarak tanımlayabiliriz. Öğrencilikten iş yaşamına uzanan dönemde Türkiye gençliğinin algısında nelerin değiştiğini gelişmiş ülke karşılaştırmalarıyla birlikte ele alıyoruz.

Önceki yıllara göre Türkiye’de üniversite gençliğinin iş hayatına bakışında “Kariyerci”liğin gerilediğini görüyoruz. Kariyerde yükselme hedefleri yerine, uluslararası çalışma fırsatlarına yönelimin arttığı dikkat çekiyor. Bu yüzden ilk sırada, özellikle Z kuşağı ağırlıklı olarak “Çok Ulusçular”ı görüyoruz. Ülkemizde en az rastlanan kariyer profili ise yıllardır olduğu gibi ne yazık ki “İdealistler”. “Avcı” profil de geçtiğimiz yıllara göre epey düşük oranda karşımıza çıkıyor. Bunun sonucunda da, bu yıl yurt dışı iş fırsatlarının çekiciliğinin işten ve kazanılan paradan daha önemli olduğunu anlıyoruz. Finlandiya, Singapur, Kanada, Güney Kore gibi eğitim kalitesi ve gençlik küresel rekabet endeksi yüksek ülkelerle kıyasladığımızda, gençlerimizin “Çok Ulusçu, Kariyerci ve Girişimci” profillerde bu ülkelerin önünde olduğunu söyleyebilirim.

Dünyanın birçok bölgesinde bu tarz bir kuşak araştırması yapıldığında karşımıza çıkan ilk konulardan biri “İş Yaşam Dengesi”. Bu konuda genel kanı, çalışan genç nesil için iş ve özel hayat dengesinin en önemli konu olduğudur. Fakat Türkiye’ye baktığımızda “İş Yaşam Dengesi”nin öncelikli olmadığını görüyoruz. Türkiye’deki üniversite gençliği yaratıcılığını, yenilikçiliğini kullanmayı ve yurt dışı kariyer fırsatlarını daha çok önemsiyor.