Son dönemde artan teknolojik ve dijital dönüşüm ile baş döndürücü bir değişim yaşanırken; finans kurumları ve sektördeki şirketler de, değişen tüketici alışkanlıklarını karşılamak üzere geleneksel finansal yöntemlere alternatif olarak teknolojik çözümlere yöneldiler. Açılımı finansal teknolojiler olan fintech kavramı da, işte bu dönem daha çok popülerleşti. Kısaca, finans hizmetlerinin teknoloji ile birleşimi sonucu kolaylaştırılması ve geliştirilmesi diyebileceğimiz fintech, giderek tüm dünyada yükselerek hem kurumsal hem de bireysel alanlarda etkin ve verimli çözümler getiren bir alana dönüştü. Pandemiyle beraber birçok faaliyet dijital ortamlara taşınırken fintech çözümleri de birçok finansal şirket ve tüketici için reçete haline geldi.

YARARLANILAN TEKNOLOJİLER

Dijital uygulamaların gelişmesi, maliyet yükünü azaltmasının yanı sıra daha geniş bir müşteri kitlesine ulaşarak, çok seçenekli hizmetlerden yararlanılması anlamında da büyük fayda sağlamış durumda. Kripto paraların kullanımının yanı sıra, parasal işlemlerin vizyon değiştirmesi ile bu sistemden uzak kalmak istemeyen bankaların da bu konuya yoğunlaşması fintech çözümlerini artıran kritik noktalarından biri oldu. Küresel fintech ekosisteminin 2020 yılının ikinci yarısındaki performansını inceleyen KPMG’nin hazırladığı ‘Pulse of Fintech’ raporunda küresel fintech yatırımlarının aynı yılın ilk yarısındaki toplamın iki katını aştığı görüldü. Yatırımcılar ve fintechler yılın ikinci yarısında pandemi koşullarına hızla adapte olarak çalışmalarını bu yöne çevirdi. Böylece yine aynı rapora göre; 2020’de toplam 2 bin 861 işlemde 105,3 milyar dolarlık fintech yatırımı gerçekleşti. Finans sektöründe bu çözümlerin verimli ve sürdürülebilir olmasına yol açan teknolojilere baktığımızda ise son dönemde sıkça duyduğumuz kavramlarla karşılaşıyoruz;

Blockhain : Akıllı sözleşmeler, dijital ödemeler, ticari anlaşmalar gibi noktalarda da kullanılan teknoloji, şeffaf ve tamamen otomatikleştirilmiş bir çözüm sağlıyor.