REKLAMDAN TASARRUF OLMAZ !

Reklam, bir ya da birden fazla sorunun çözümü için üretilen, etkili bir iletişim aracıdır. Bir ihtiyacı, bir sorunu veya bir hedefe ulaşmayı en doğru ve en etkili nasıl hallederim sorusunu

düşünen, bunu pazarlama ile bütünleştiren, yaşadığı bölgeyi tanıyan ve global dinamikleri takip eden reklamcılar tarafından üretilen bir üründür. Değerlidir, işlevseldir ve en önemlisi tüm şirketler için bir yatırımdır.

Tabii ki doğru ellerden çıktığı sürece…

PEKİ NEDEN BİR İŞLETME KRİZ DÖNEMLERİNDE EN HIZLI REKLAMDAN FERAGAT EDER?
Kriz dönemleri, panik havasının yoğun yaşandığı, üreticiden tüketiciye herkesin temkinli yaklaşımlar edindiği ve tasarruf yapma davranışını bir refleks olarak hayatlarına aldıkları dönemlerdir. Nasıl tüketicilerin satın alma davranışlarında, temel ihtiyaçları dışında kalan zevkleri için yaptıkları alışveriş oranları ciddi düşüş yaşıyorsa işletmelerde de temel ihtiyaç gibi görmedikleri reklam harcamaları düşmekte hatta ortadan kalkmaktadır.

Oysa, bir işletmenin varlığından haberdar etmek, varlığını devam ettirmek, işletmesini marka haline getirmek, hedef kitlesine ulaşmak, ürün gamlarını duyurmak, marka sadakatini oluşturmak gibi hayati önem taşıyan ihtiyaç ve istekleri bulunmaktadır. Tüketicinin bu ka- dar veri altında kaldığı, ikame ürün ve markaların sürekli aynı hedef kitleye oynadığı rekabet dolu pazarda markanın tüketicisini yalnız bırakması kendisine vereceği en büyük zarardır.

Bu sebeple krizde reklam vermeyi sürdüren firmaların diğer şirketlere oranla 4-5 kat büyüdüğü bir şehir efsanesi değil, 2001 krizinin ortaya koyduğu gerçek sonuçlardır. Krize rağmen reklamlarını durdurmayan işletmeler, kriz dönemini fırsata çevirerek bilinirlik oranlarını yükseltip pazar paylarını ve satışlarını arttırmaktadır.