“EĞİTÄ°M PROGRAMIMIZLA YABANCI DÄ°L EĞİTÄ°MÄ°NDE FARK YARATIYORUZ”
Eraslan Okulu, 20 yılı aşkın eğitim tecrübesini inovasyonla birleştirerek hayata geçirdiği Bilingual Learners programıyla İzmir’in çift dilli eğitimde lider kurumlarından biri haline geldi. Hem yurt içinden hem de yurt dışından akademisyenlerin katkılarıyla geliştirilen bu program, öğrencileri yalnızca küresel bireyler olarak geleceğe hazırlamakla kalmıyor, aynı zamanda öz disiplinli ve sorumluluk sahibi bireyler olmalarını destekliyor. Business Türkiye için sorularımızı yanıtlayan Eraslan Okulu Eğitimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nur Canbaz, çift dilli eğitimine yönelik öncü yaklaşımlarını ve programlarının detaylarını bizlerle paylaşıyor.
Çift dilli eğitimde kısa sürede öne çıkan Eraslan Okulu’nun yolculuk hikayesini ve gelecek hedeflerini sizden dinleyebilir miyiz?
Eraslan Okulu olarak, mezunlarımızın dünyanın her yerinde kendini gerçekleştirmiş, donanımlı bireyler olarak hayata katılmalarını hedefliyoruz. Bu doğrultuda, öz disiplin sahibi ve potansiyellerini tam anlamıyla ortaya koyabilen öğrencilere ev sahipliği yapmayı hedefleyen bir okul ekosistemi oluşturduk. 22 yılı aşkın eğitim deneyimimiz, Eraslan Okulu’nun kuruluş aşamasında bizleri yenilikçi yaklaşımlar geliştirmeye yönlendirdi. Bu çerçevede, Türk ve yabancı dil bilimi akademisyenleriyle iş birliği yaparak çift dilli bir eğitim programı tasarladık. Eraslan’a özgü, öğrencilerin bireysel öğrenme stillerine uyum sağlayan bu modüler programa Bilingual Learners adını verdik. Hem ülkemizdeki hem de yurt dışındaki akademisyenlerin dikkatini çeken bu program, 4 yaşından itibaren öğrencilerde belirgin bir yabancı dil edinimi sağlıyor. Eraslan’a özgü bu eğitim modeliyle yetişen öğrencilerimizin yalnızca akademik anlamda değil, kişisel ve toplumsal sorumluluklar açısından da fark yaratmasını önemsiyoruz. Öz disiplin sahibi, sorumluluk bilinci yüksek, topluma duyarlı ve çevresini koruyan bireyler olmalarını sağlamak için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz.
Çift dilli eğitim programının içeriğini ve hedeflerini anlatır mısınız? Kurduğunuz sistem, öğrencilerin akademik gelişimlerine nasıl katkı sağlıyor?
Bilingual Learners programımız, 4 yaşından itibaren her sınıfta iki öğretmenin eş zamanlı yer aldığı bir yapı üzerine kurulu. Bu modelde, bir öğretmen öğrencilerle Türkçe, diğer öğretmen ise İngilizce iletişim kurar. Anaokulunda, öğrenciler öz bakım becerileri dahil tüm kazanımlarını çift dilli bir ortamda edinirken, ilkokula geçen öğrencilerimiz matematik, hayat bilgisi ve bilim derslerini çift dilde öğrenir. Ortaokula geçen öğrencilerimiz ise matematik, sosyal bilgiler ve fen bilimleri derslerini tamamen İngilizce dilinde alır. Eraslan’da liseye başlayan genç zihinler, önce yoğun bir akademik İngilizce programıyla dil becerilerini ileri düzeye taşır. Ardından Advanced Placement (AP) adını verdiğimiz ve üniversite seviyesinde dersler alma imkanı sunan bir programa devam eder. Tüm bu adımlar, mezun olan öğrencilerimize uluslararası bir hareket alanı tanır. Mezunlarımız, üniversite seçimlerini ister ülkemizin önde gelen okullarından yana ister yurt dışındaki seçkin üniversitelerden yana kullanabilir. Araştırmalar, çift dilli yaşam biçiminin öğrencilere bilişsel esneklik, problem çözme yeteneği, kültürel duyarlılık ve daha yüksek akade mik başarı gibi önemli katkılar sağladığını gösteriyor. Eraslan Okulu ekosisteminde bu etkileri bizzat gözlemliyor, programımızı her geçen yıl daha da güçlendiriyoruz.
Eraslan Okulu’nun modern kampüs olanakları, öğrencilere nasıl bir öğrenme ve geliÅŸim ortamı sunuyor? Bu fiziksel altyapının akademik ve sosyal baÅŸarıya etkileri neleri içeriyor?
Eraslan, 2015 yılında modern bir kampüste kurulan, donanımsal ve fiziksel açıdan son dönem olanaklarının tamamına sahip bir eğitim kurumu. Bu imkanlarımızı, öğrencilerimizin potansiyellerini keşfetmeleri ve en üst düzeye çıkarmaları için kullanmaya özen gösteriyoruz. Okulumuzun olanaklarını en iyi şekilde değerlendirmek adına akademisyenlerden oluşan bir bilim kurulu oluşturduk. Bu yapı sayesinde öğrencilerimiz bilimsel çalışmalarını gerçekleştirebilecekleri tam donanımlı laboratuvarlara sahipken, aynı zamanda bu çalışmaları akademik etik, ulusal ve uluslararası rekabet perspektifleriyle zenginleştirme fırsatı buluyor. Örneğin, 2024 yılında katıldığımız uluslararası IISEEF yarışmasında Enerji ve Mühendislik kategorisinde dünya birinciliği kazandık. Bu yaklaşımımız yalnızca bilimsel alanda değil, spor ve sanat gibi diğer alanlarda da öğrencilerimizin gelişimine katkı sağlıyor. Okulumuzda, Amerikan Ulusal Basketbol Birliği standartlarına uygun modern bir spor salonu bulunuyor. Spor takımlarımız, tam zamanlı görev yapan bir sportif yetenek koordinatörü ve profesyonel basketbol koçu tarafından destekleniyor. Bu olanaklar sayesinde öğrencilerimiz, yeteneklerini en üst seviyeye taşıma imkanı buluyor. Bunun en güzel örneği, öğrencilerimizden oluşan basketbol takımımızın kendi yaşıtları arasında Türkiye’nin en iyi ilk üç takımı arasına girmesi.
DeÄŸerli okuyucumuz,
Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.