“İŞİMİZİN DOĞASINDA DOĞRU MÜHENDİSLİK VAR”
Yenilikçi ve teknoloji odaklı çıktığı yolda farklılık yaratmak için “doğru mühendislik” anlayışıyla hizmet veren Vizyonveri, sistem entegratörlüğünün yanı sıra müşterilerine ve ülkesine katma değerli hizmetler, ürünler sunmak ve istihdam sağlamak adına endüstri 4.0 / IoT alanlarında yüzde 100 yerli üretim milli ürünler üzerinde çalışıyor. Uçtan uca anahtar teslim çözümler üreten şirket, süreci müşterileriyle bağlantılı şekilde geçirerek ihtiyaca göre çözümler üretiyor. Sorularımızı yanıtlayan Vizyonveri CEO’su Selim Güraksın ve Vizyonveri Yönetim Kurulu Üyesi Tuğrul Öz, büyük veriye dair öngörülerini, bilgi teknolojilerinin faydalarını ve öngörüye dayalı ağlar hakkında bilgileri bizlerle paylaşıyor.
Çözüm odaklı yaklaşımlarla projeler üreten ve butik bir sistem entegratörü olan Vizyonveri’nin yol hikayesini ve hizmetlerini sizden dinleyebilir miyiz?
“Bu işin doğru mühendisliği olmalı” arayışına cevap bulmak için yola çıktık. İki ortak olarak 15 yıllık tecrübemizle bu arayışın doğru cevabını göstermek için Vizyonveri Bilgi Teknolojileri’ni kurduk. Teknik kökenli, saha tecrübesi olan firmanın, ihtiyaç olduğuna inandığımız gün işimizin başına geçtik. İzmir’deki köklü sistem entegratörleri arasına girebilmemizin bir yolu olmalıydı. Bu yolu kat edebilmek için 5. senemizde de aynı düsturla, “doğru mühendislik”le müşterilerimize hizmet veriyoruz. 2018 yılında başladığımız hikayemizde doğru müşterilerle ve doğru projelerle çalışmanın gayretini verdik. Her müşterinin, müşterimiz olmayacağını hedefimize koyduk. Hizmetini vermeye karar verdiğimiz müşterimizi seçip biriktirirken, performans kapasitemizin üzerine çıkmamayı benimsedik. Müşteri portföyümüzü çok büyütüp hizmet kalitemizi düşürmek yerine mevcut müşterimizdeki memnuniyet ve projelerimizin geliştirilmesine çalıştık. Bu, bizi diğer sistem entegratörleri arasında öne çıkaran en önemli özelliğimiz. Pazara girişimizin önemli adımlarından birisi de uçtan uca tek firma olarak anahtar teslim çözümler üretmemiz. Vizyonveri olarak, veri merkezi kurulumu, yapısal kablolama, fiber optik kablolama, sunucu sistemleri, depolama sistemleri, yedekleme ve felaketten kurtarma hizmetleri, kablolu kablosuz ağ hizmetleri, güvenlik ve kamera çözümleri ile müşterilerimize hizmet veriyoruz. Proje çalışmalarımızda analitik öğrenme ile diğer proje tecrübelerimizle müşterilerimizin ihtiyaçlarını dinliyoruz. Müşterilerimizin projelerine para değil, mühendislik odaklı yaklaşıyoruz. Süreci, müşterimizle birlikte planlı takip edebileceğimiz şekilde geçiriyoruz. Projemizi tamamladığımız zaman, raporlu bir şekilde kapanışımızı yapıyoruz. Her müşterimizin bizle birlikte farklı entegratörlerle de çalıştığını göz önüne alarak raporumuzda tüm ayrıntılara yer veriyoruz.
Dijital dönüşüm çağında en değerli kaynak olarak görülen “büyük veri”, giderek şirketlerin geleceğini de belirler hale geliyor. Küresel anlamda büyük veriye dair öngörülerinizi ve etki alanlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
İnternette her yıl toplam veri büyüklüğü, yaklaşık yüzde 60 oranında artış gösteriyor. Daha basit bir şekilde karşılaştırmalı örnek verecek olursak, bugün bulunan tüm verilerin toplamı pinpon topu büyüklüğünde ise bundan 10 yıl sonra futbol topu büyüklüğünde olacak. Bu artış göz önünde bulundurulduğunda, şirketlerin verilerini depolamak için her geçen gün büyük veriye daha çok ihtiyaç duyduğu gözlemleniyor. Bu büyüklükteki verilerin büyük bir kısmı, yapısal olmayan veriden oluşuyor. Big data, bu verinin çöpe dönüşmesini engelliyor. İlişkisel veri tabanlarında, yapısal olmayan veriler işlenemediği için faydalı olamıyordu. Ancak yapısal olmayan verilerin sürekli artışı, bu tablonun değerlendirilmesini zorunlu hale getirdi. Çöp kelimesinden çağrışımla, bir nevi çöplükten enerji elde edilmeye başlandı ve bu enerji çok kıymetli.
Özellikle şirketlere büyük fırsatlar yaratan yeni nesil bilgi teknolojileri her sektörde kendine yer buluyor. Vizyonveri olarak bu anlamda ürettiğiniz çalışmaları öğrenebilir miyiz? Bilgi teknolojilerinin sağladığı faydaları anlatır mısınız?
Yeni nesil bilgi teknolojileri, bizim için özel bir kavram. Şirketimizin mottosu diyebiliriz. Geleneksel bilgi teknolojileri altyapıları, yeni veri tipi ve bunun saklanıp hızlı ve anlamlı şekilde ulaşılır olması için atıl kalıyor. Vizyonveri olarak, hizmet verdiğimiz alanlardaki üreticilerimizi seçerken vizyoner, inovatif ve temeli yazılım olarak üretim yapan firmaları seçiyoruz. Bu üreticilerin ürünleri ile yaptığımız projelerde ürünlere ek olarak ekibimizin vizyoner bakışı ve tecrübeleri ile sistematik olarak tüm projeyi birleştiriyoruz. Projedeki anahtarlama cihazından kablosuz ağ cihazına, sunucudan veri depolama alanına kadar tüm ekipmanları birbirini dinler ve izler hale getirmeye çalışıyoruz. Bu bütünlükle birlikte sağladığımız tümleşik bilgi kayıtları (log) bize sistemin dünü, bugünü ve yarını için bilgiler veriyor. Biz de müşterinin büyümesini, bilgi teknolojisi ihtiyaçlarının nereden nereye gittiğini görüp, yarınlarını bugünden planlayabiliyoruz.
Teknolojik gelişmelere ayak uydurmak isteyen şirketler için yazılım tabanlı donanımların yarattığı farklar neler? Bu konuda çözüm odaklı uygulamalarınızı anlatır mısınız?
Teknoloji, kolay olmayan bir hızla sürekli gelişiyor. Müşterilerimizin, sistem entegratörü olarak bizden beklentisi, en son teknolojileri mevcut ortamlarına uyumlu şekilde kullandırabilmemizi sağlamak oluyor. Burada bizlerin teknoloji takibinin yanında, trenddeki veri çeşitliliği, en uygun kurulum ve sorun çözme yetilerinin artması gibi konular sektörel bazdaki çeşitliliğe göre yeterli olamayabiliyor. Yazılım tabanlı donanımlar ile portföyümüzde hatta coğrafyamızda dahi olmayan farklı kullanıcı ve ürün kullanım durumlarını müşterimizin projesine ön kontrol olarak kullanabiliyoruz. Örneğin İspanya’da kurulan bir disk kutusunun kurulumunda çıkan hatalar ve mevcut ortama göre değerlendirilmesi gereken kriterleri sorgulayabilmek hem projenin sağlıklı hem de yaşanmış problemlerin tekrar yaşanmaması adına kolaylık sağlayacak şekilde ilerlemesine ışık tutuyor. Aynı şekilde bu bizim proje kurulumlarımızdaki tecrübeleri de farklı kurulumlarla paylaşmamızı sağlıyor. Yapay sistem ağları/öngörülü sistemler olarak adlandırabileceğimiz bu yapılar, artık kesintisine tahammül edemediğimiz sistemlerin ne zaman ve ne yaşayacağını öngörebilir hale getiriyor.
Öngörü temelli bilişim ağları hakkında bilgi alabilir miyiz? Söz konusu sistem ile kazanılan yeni boyutun şirketler için avantajları neler?
Öngörüye dayalı ağlar popüler bir kavram. Öngörüye dayalı ağların ne kadar gerçekçi olduğunu, onlardan neyi başarmalarını bekleyebileceğimizi ve proaktif ağlardan nasıl farklı olduklarını keşfetmek önemli. Proaktif bir ağ, sorunları aynı anda veya müşteriler ve uygulamalar etkilenmeden daha önce tespit etmek için toplanan ağ verilerinin analizini kullanır. Proaktif ağ yönetim ürünleri oldukça başarı sağlar ve onları etkili hale getirmek için yüksek derecede uzmanlaşmış personel gerektirmez. Karşılaştığım ağların çoğu hala proaktif duruma geçmek için çalışıyor. Buna karşılık, öngörüye dayalı bir ağ, geçmişe dayalı olarak ağ olaylarının tekrarını tahmin etmek için büyük miktarda geçmiş veri kullanır. Geçmişten öğrenen ve tahminler oluşturan makine öğrenimi veya yapay zeka ile tipik bir büyük veri uygulamasıdır. Gelecek ay için olayları tahmin etmek, derin bir sinir ağını beslemek için aylarca geriye dönük veri gerektirir. Gerekli veri hacmini nasıl yapılandıracağını ve analiz edeceğini anlayan bazı büyük veri bilimcilerine de ihtiyacınız olacak. Kendi sisteminizi kurmak istiyorsanız, farklı diller için çok sayıda makine öğrenimi programlama kitaplığı mevcut ve en popülerleri Java ve Python. Ekibinizde büyük veri bilimcileriniz yoksa, yine de tahmine dayalı ağ analitiğini kullanabilirsiniz.
Değerli okuyucumuz,
Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.