“KAHVE SEKTÖRÜNÜN SÜRDÜRÜLEBILIR GELIŞIMINI DESTEKLIYORUZ”
Almanya’nın sürdürülebilirlikte öncü şirketlerinden Tchibo, 1949 yılında başladığı yolculuğunu 2005 yılından bu yana ülkemizde de sürdürüyor. Özgün iş modeli, haftalık olarak yenilenen temaları ve sürekli genişleyen ürün gamıyla bulunduğu sektörü şekillendiren şirket, gerçekleştirdiği farklı iş ortaklıkları ile büyümeye ve yaygınlaşmaya devam ediyor. Kahve konusundaki uzmanlığının yanı sıra kahve dışı ürünler ve coffee bar alanlarının kendine özgü kriterleri doğrultusunda farklı müşteri taleplerine tek bir yerden cevap sağlayan şirket, 2023 yılında odağına mağazaları ve kahve yatırımlarını alıyor. Business Türkiye okuyucuları için sorularımızı yanıtlayan Tchibo Türkiye Genel Müdürü Hasan Ulutürk, aynı zamanda şirketlerin dinamiklerini bizlerle paylaşıyor.
Özgün iş konseptiyle, tüketicilerin karşısına sürekli yeniliklerle çıkan Tchibo’da, çoklu kanal stratejilerinden farklı mağaza konseptlerine kadar oluşturduğunuz sistemin yol hikayesinden bahsedebilir misiniz? Bahsi geçen sisteminiz ile Türkiye pazarında gelinen nokta ne?
1949 yılında Hamburg’ta evlere posta yoluyla kahve satarak hayatına başlayan Tchibo’nun Türkiye’deki hikayesi 2005 yılında başladı. Her damak tadına uygun zengin kahve lezzetlerimiz, sürekli değişen temalarımız ve mağaza içi kafe alanından oluşan özgün iş modelimiz ile kısa zamanda Türk tüketicisi tarafından çok sevildik. Bugün büyük şehirler başta olmak üzere, 11 ilde yaklaşık 50 mağazamızla hizmet veriyoruz. Ayrıca tchibo.com.tr internet mağazamız ile Türkiye’nin her noktasına ulaşıyoruz. Kendi özgün kanal yapımızın yanı sıra Tchibo’nun gerçek kahve lezzetini daha çok kişiye ulaştırmak için çoklu kanal stratejisi kapsamında oluşturduğumuz satış ağımız ve yaptığımız farklı iş ortaklıklarımızla büyümeye ve yaygınlaşmaya devam ediyoruz. Trendyol, Hepsiburada, N11, Çiçeksepeti gibi pazaryerlerinde, başta Migros, Macrocenter, Carrefour, Metro ve File gibi ulusal ve ayrıca yerel market zincirlerde de Tchibo kahvelerine ulaşılabiliyor. Tüm bunların yanı sıra Mediamarkt ve Teknosa gibi kanallar ile daha fazla ve daha farklı noktada müşterilerimizi kahvelerimizle ve makinelerimizle buluşturuyoruz. Petrol Ofisi iş birliğimiz ile 400’e yakın noktada müşterilerimizin seyahatlerine “Tchibo 2 Go” konseptimizle lezzet katıyoruz.
Perakende sektörüne öncü olan satış stratejinizin detayları ve sektörde yarattığı farklılıklar neler? Tüketici için avantajlarını ve şirket hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?
Kahve uzmanlığımız ve özgün iş modelimiz, bizi rakiplerimizden ayrıştıran önemli noktaların başında geliyor. Haftalık olarak yenilenen temalarımız ile müşterilerimizin karşısına sürekli genişleyen bir ürün gamıyla çıkıyoruz. Kahve konusundaki uzmanlığımızı da hem makinelerimizle hem de farklı kahve lezzetlerimizle müşterilerimize sunuyoruz. Pazara girdiğimizden bu yana kahve alanında yürüttüğümüz çalışmalar ile sektörün şekillenmesinde önemli rol oynadık. 1990’lı yıllarda Avrupa’da yayılımı devam eden Tchibo’nun günümüzde dünya çapında binden fazla mağazası bulunuyor. Tüm stratejilerini yeni ihtiyaçlara ve koşullara göre hızla uyarlayabilen Tchibo, 70 yılı aşan başarısını da bu dinamizmine borçlu. Müşterilerimiz bu dinamik ürün portföyümüz sayesinde mağazalarımıza her geldiğinde farklı bir atmosferde yepyeni bir deneyim yaşıyor.
Tüketici, Tchibo mağazalarını keyifli vakit geçirdikleri bir yer olarak görüyor. Bu bizim için çok değerli. Müşteri sadakati oluşturmak amacıyla yaptığımız çalışmaları, kahve, kahve dışı ürünler ve coffee bar alanlarının kendine özgü kriterleriyle yürütüyoruz. Bu da bizim için farklı müşteri hedef kitlelerinin ve taleplerinin tek bir yerde çözümlenmesini sağlıyor.
Tchibo olarak, kahve odaklı dağıtım ve satış kanalı yatırımlarınız, büyüme stratejilerinizde ilk sıralarda yer alıyor. Konuyla ilgili gelişmeler ne yönde ilerliyor? Bu anlamda yatırımlarınız mevcut mu?
Büyüme stratejimizin ve gelecek planlarımızın odağında kahve yatırımlarımız ve çoklu kanal yapımız var. Tchibo olarak on yedi senedir ülkemizdeki kahve kültürünün zenginleşmesinde, kahve tercihlerinin çeşitlenmesi ve yaygınlaşmasında önemli bir rol oynadık, oynamaya da devam ediyoruz. Tüketicilerin artan kahve tutkusu ve trendlerdeki değişimleri de göz önüne alarak, kendi satış kanallarımızın dışında aktif olarak varlığımızı artırıyoruz. Uyguladığımız çoklu kanal stratejisi ve yeni iş birlikleri ile büyüme stratejimizi de sürdüreceğiz. Müşterimizin yönünü çevirdiği her noktada olmaya, bu yolda yeni ve farklı kanalları denemeye devam edeceğiz. Ayrıca 2023 yılında hem kahve çeşitlerimizle hem de kahve makinelerimizde yenilikçi ürünlerimizi müşterilerimizle buluşturmaya devam edeceğiz.
Geleceğin trendlerini belirleyen en önemli unsurlardan biri olarak kabul edilen yeni nesil beklentilere dair görüşlerinizi ve yaklaşımınızı öğrenebilir miyiz? Dinamik bir marka olarak söz konusu yeni neslin marka beklentilerini, tüketim alışkanlıklarını ve sektöre etkilerini nasıl okumak gerekiyor?
Yeni nesil, markaların gelecekteki potansiyel müşterileri. Bugün özellikle Z kuşağına yapılacak yatırımın gelecekte olası bir satın alma kararını etkileyeceğinin farkındayız. Ana odağı kahve olan ve gençlere hitap eden bir marka olarak, onlarla birlikte gençleşmek stratejilerimizden biri. Türkiye’de tüketime baktığımızda, kahve pazarında ilginin gençler tarafında büyüdüğünü, özellikle nitelikli kahve ilgisinin bu kitlede arttığını görüyoruz. Bu kitleye özel olarak mağazalarımızda daha geniş oturum alanlı, yüksek hızda internet bağlantılı, oturup saatlerce çalışabilecekleri, dinlenebilecekleri, sohbet edebilecekleri bir ortam oluşturmaya özen gösteriyoruz. Karşımızda mobil ile büyüyen bir nesil var. Z kuşağı, ilk gerçek dijital tüketici grubu. Mobil teknolojinin içinde doğdukları için online kanallar üzerinden iletişime geçmeyi daha fazla benimsiyorlar. Online mağazada beğendikleri bir ürünü fiziki mağazadan veya mağazada gördükleri bir ürünü daha sonra sosyal medya üzerinden de alabiliyorlar. Özellikle pandemi ile birlikte online alışverişe yönelim daha da arttı. Birçok tüketici artık online alışverişi hızlı ve pratik olması sebebiyle daha çok tercih ediyor. Bu yüzden biz de değişen teknoloji trendlerine hızla adapte olmaya çalışıyoruz.
Tüm dünyada yaşanan dijitalleşme ile birlikte şirketler yeni yöntemler üzerinde duruyor. Özellikle de “pazarlama” tarafında yeni trendler birbiri ardına tüm sektörleri etkisi altına aldı. Tchibo olarak sizin bu alanda merceğinize aldığınız konular neler? Yeni trendler hakkındaki görüşleriniz ne?
Dijitalleşmenin ve bu alana yapılan yatırımların ne denli önemli olduğunu pandemiyle birlikte bir kez daha anladık. Bu süreçte online kanalımıza yaptığımız yatırımın Tchibo Türkiye’ye avantaj sağladığını söyleyebiliriz. Pandeminin ilk döneminde online kahve satışlarını bir önceki yıla oranla üç kat artırdık, müşteri trafiğinde ise yaklaşık yüzde 30’luk bir artış yakaladık. Üretimden dağıtıma, pazarlama iletişimden satın alma davranışlarına kadar her alanı domine eden dijitalleşme argümanını güçlü şekilde kullanmaya devam ediyoruz. Dijital reklam yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Web sayfamızda ve uygulamamızda dijital dünyaya uygun adaptasyonlarla müşterimize dokunan kanallarımızı sürekli güncel tutuyoruz.
Sürdürülebilirlik, gündemdeki en önemli konulardan biri. Tchibo bu konuda öncü çalışmalara imza atmış bir şirket. Bu alanda nasıl bir politika izliyorsunuz? Stratejilerinizi oluştururken hangi yöntemlerle çalışıyorsunuz?
Yüzde yüz sürdürülebilir olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Kahvelerimizin yarısından fazlasını sürdürülebilir çiftçiliğin mahsulü olarak tüketicilerimizle buluşturuyoruz. Kahve sektörünün sürdürülebilir gelişimini de destekliyoruz. Tchibo Joint Forces programı ile küçük çiftlik sahiplerini eğiterek, geleneksel tarımdan ekonomik, çevresel ve sosyal açılardan sürdürülebilir tarıma geçişte onlara destek oluyoruz. Bugüne kadar 50 binden fazla kahve çiftçisini bu programa dahil ettik ve Rainforest Alliance, Fairtrade, UTZ tarafından da sertifikalandırdık. Sürdürülebilir tarım yöntemlerine geçiş, pestisit veya kimyasal gübrelerin kullanılmaması ile toprak verimliliği veya iklim değişikliği gibi konularda oldukça hassasız. Tekstil ürünlerimizde organik pamuk tercih ediyoruz. Tchibo olarak dünyanın en büyük organik tekstil tedarikçilerinden biriyiz. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen yeni ürünlerimizin sayısını her sene artırıyoruz. Yüzde yüz naylon atığı ve geri dönüştürülmüş pet şişelerden oluşmuş yeniden üretilen ECONYL naylon gibi değerli kaynakları kullanıyoruz. Örneğin, bir koşu montunu 18, bir spor taytını 14, bir tişörtü 22 ve bir erkek şortunu 15 adet pet şişe geri dönüştürerek ürettik.
Değerli okuyucumuz,
Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.