Teknolojisi, insan kaynağı ve üretim gücüyle sürdürülebilir bir gelecek için çalışan ülkemizin lider markalarından Arçelik, dünyanın birçok farklı noktasında ürün ve hizmet sağlamaya devam ediyor. Çatısı altındaki 12 markayla, sürdürülebilirlik ve toplumsal fayda odağında hizmet veren Arçelik; güçlü Ar-Ge’si ile iyiliği birleştirerek “İyi-Ge” adını verdikleri bir kurul oluşturmuş durumda. Gezegenin korunmasına ve sürdürülebilir tüketime yönelik projeler geliştiren şirket, İyi-Ge ile birlikte bu faaliyetlerini tüm paydaşlarını ve toplumu da dahil ederek kapsayıcı ve çok sesli bir şekilde yürütüyor. Çok kanallı stratejisi ile tüketicilerin ihtiyaçlarına yanıt veren şirket, mağazalarını da dijitalleştirerek mükemmel müşteri deneyimi yaşatmayı hedefliyor. Arçelik Türkiye Pazarlama Direktörü Mehmet Tüfekçi sorularımızı yanıtladı ve yeni projelerini anlattı.

Arçelik olarak; “sürdürülebilirlik ve toplumsal fayda” odağındaki yeni marka yolculuğunuzun en önemli bileşenlerinin sorumlu üretim ve tüketim olduğunu biliyoruz. Bu doğrultuda, söz konusu yolculuğunuzun süreçlerini ve içeriğini anlatır mısınız? Bu yolculuğa dair felsefeniz ve ürettiğiniz projeler nelerdir?

Arçelik tüm markalarıyla sürdürülebilirlik ve toplumsal fayda odağında ürün ve hizmetler geliştiriyor. Bunun iki nedeni var. İlki; iklim krizi ve çevre sorunları artık hayatı tehdit eden bir boyuta ulaştı. Gezegenimiz aynı hızda ısınmaya devam ederse pek çok bölge, insan yaşamına elverişsiz hale gelecek. Bugün bile milyonlarca insan yetersiz beslenme riskiyle karşı karşıya ve su sıkıntısı çekiyor. Canlı türleri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. İklim krizinin önüne geçebilmek için 2050’ye kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşmak gerekiyor. Bu hedefe ulaşabilmek için de kurumlar olarak hepimizin üzerine çok büyük sorumluluklar düşüyor. İkincisi; artık çevresel, ekonomik ya da toplumsal sorunlar hepimizin. Hem şirketlerin hem de bireylerin duyarlı olması gerekiyor. Araştırmalar da “iyi marka” olmanın, müşterilerin satın alma kararlarını etkilediğini gösteriyor. Arçelik olarak biz de 2021 yılında “Ne yapabiliriz?” sorusundan hareketle, “Yeniliği aşkla tasarlar” olan sloganımızı “İyiliği aşkla tasarlar”a dönüştürdük. Yeni marka stratejimizle, kaynakları daha verimli kullanan ürün ve teknolojiler geliştirmeye, gezegenimizin geleceğine katkı sağlamaya odaklanıyoruz. ”İyiliği Aşkla Tasarlar” diyerek çıktığımız bu yolculuğun ilk çıktılarından biri de İyi-Ge platformu oldu. Arçelik’in güçlü Ar-Ge’si ile iyiliği birleştirerek “İyi-Ge” adını verdiğimiz bir kurul oluşturduk. Bilim insanları, üni- versiteler, STK’lar, aktivistler ve sanatçılardan oluşan İyi-Ge ile sürdürülebilirlik alanındaki faaliyetlerimizi, kapsayıcı ve çok sesli bir şekilde yürütmeyi hedefliyoruz.

Yine, marka yolculuğunuz dahilinde geçtiğimiz aylarda “İyi-Ge- İyilik Geliştirme” adındaki ortak akıl platformunu hayata geçirdiniz. Bilim insanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, aktivist ve sanatçılardan oluşan söz konusu platform ile “İklim Dostu Hareket” projesini Teknolojisi, insan kaynağı ve üretim gücüyle sürdürülebilir bir gelecek için çalışan ülkemizin lider markalarından Arçelik, dünyanın birçok farklı noktasında ürün ve hizmet sağlamaya devam ediyor. Çatısı altındaki 12 markayla, sürdürülebilirlik ve toplumsal fayda odağında hizmet veren Arçelik; güçlü Ar-Ge’si ile iyiliği birleştirerek “İyi-Ge” adını verdikleri bir kurul oluşturmuş durumda. Gezegenin korunmasına ve sürdürülebilir tüketime yönelik projeler ge- liştiren şirket, İyi-Ge ile birlikte bu faaliyetlerini tüm paydaşlarını ve toplumu da dahil ederek kapsayıcı ve çok sesli bir şekilde yürütüyor. Çok kanallı stratejisi ile tüketicilerin ihtiyaçlarına yanıt veren şirket, mağazalarını da dijitalleştirerek mükemmel müşteri deneyimi yaşatmayı hedefliyor. Arçelik Türkiye Pazarlama Direktörü Mehmet Tüfekçi sorularımızı yanıtladı ve yeni projelerini anlattı. ”İYİ-GE İLE HEDEFİMİZ; GEZEGENİMİZİ İYİLEŞTİRMEK” www.businessturkiye.com.tr 71 başlattınız. Platformu kurma amacınız ve hedefleriniz nelerdir? Başlayan projenizle ilgili detayları ve önümüzdeki süreç için planlarınızı öğrenebilir miyiz?

İyi-Ge Kurulu’nu, ürün, hizmet ve sürdürülebilirlikle ilgili çalışmalarımızda karar süreçlerimize dahil ediyoruz. Bunun hem Arçelik markasına hem de sürdürülebilirlik alanında ihtiyacımız olan toplumsal farkındalığın artmasına çok büyük bir katkı sağlayacağına inanıyorum. İyi-Ge platformuyla hedefimiz; Arçelik’in bayileri, çalışanları ve müşterileriyle birlikte tüm paydaşlarını ve toplumu dahil edeceği, doğanın ve gezegenin korunmasına, sürdürülebilir tüketime yönelik projeler geliştirmek. İyi-Ge ile hayata geçirdiğimiz ilk proje ise “İklim Dostu Hareket”i başlatmak oldu. “İklim Dostu Hareket”, iklim değişikliğine karşı mücadelede bireysel farkındalığı artırmayı ve Türkiye çapında bir seferberlik hareketine dönüştürerek, hanelerin su/enerji tüketimini ve atık miktarını en aza indirmeyi hedefliyor. Herkesin iklim dostu alışkanlıkları günlük hayatının bir parçası haline getirerek, içselleştirmesini istiyoruz. Bireylerin ve ailelerin evlerinde yaşayacağı bu değişim, yaşamlarının her anına ilham verecek.

Ev teknolojilerinin lider markalarından Beko’nun, bayi ekosisteminde kadınların temsiliyetini artırmak amacıyla düzenlediği “Beko 100 Kadın Bayi Projesi” oldukça ilgi gördü ve 5 binin üzerinde rekor başvuru aldı. Projenin yola çıkış amacı ve gerçekleştirdiğiniz çalışmalar nelerdir? Önümüzdeki dönem için söz konusu proje ile ilgili hedeflerinizi öğrenebilir miyiz? Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadının iş hayatındaki konumunu güçlendirmeye yönelik başka projeleriniz de olduğunu biliyoruz. Bu projelerden de söz eder misiniz?

Arçelik’in sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarının önemli bir ayağını da toplumsal cinsiyet eşitliği oluşturuyor. Bu konudaki hedeflerimiz arasında; mesleklere yönelik cinsiyet kalıplarının aşılması, kadın ve erkeklerin toplumun her alanında eşit şekilde temsiliyetine katkı sağlamak da bulunuyor. Dediğiniz gibi hâlihazırda devam eden birçok projemiz var. Birleşmiş Milletler Nesiller Boyu Eşitlik Forumu taahhütleri kapsamında STEM alanında kadın çalışan oranımızı %35’e yükseltmeyi hedefliyoruz. “Sen Mühendissin, Bizimlesin” projesiyle hedefimiz, mühendislik okuyan kadınları Ar-Ge alanında çalışmaya teşvik etmek. 2019 yılından bu yana 120 öğrenci bu programı tamamladı. Mesleklerle ilgili cinsiyet kalıplarının ortadan kalkmasına katkı sağlamak üzere de “500 Kadın Teknisyen” projesini yürütüyoruz. 2020 yılından bu yana 400’ü aşkın kadın çalışanımız, teknisyen oldu. 2026’ya kadar yetkili servislerde çalışan kadın teknisyen oranını %6,7’den %14’e çıkarmayı hedefliyoruz. Biz de bu noktadan hareketle ağırlıklı olarak erkeklerden oluşan bayi ekosistemimizde kadın temsilini artırıp, kadınları girişimcilik alanında cesaretlendirip, teşvik etmek üzere “Beko 100 Kadın Bayi” projesini başlattık. 3 yıl önce projenin ismini belirlerken, “100 Kadın Bayi” demiştik ama hedefimiz bundan çok daha büyük. Sizin de vurguladığınız gibi kadın girişimciler projeye çok büyük bir ilgi gösterdi. 3 yılda 5200’ün üzerinde başvuru aldık. Kadın bayi sayımız da 79’a ulaştı. 2022 yılı sonuna kadar da 100’e ulaşmış olacak ve proje burada son bulmayacak. Bu sadece bir başlangıçtı. Projeden önce %1 bile olmayan kadın bayi oranını %7’ye çıkardık. Birleşmiş Milletler Nesiller Boyu Eşitlik Forumu taahhütlerimiz kapsamında kadın bayi oranımızı 2026 yılı sonuna kadar %25’e çıkarmak da bulunuyor. Mart ayında Beko 100 Kadın Bayi projemizin reklam filmini müşterilerimizle buluşturduk. “Kadının İşi, Kadının Gücü” diyoruz. Kadınların girişimciliğe teşvik edilmesi yönünde çabalarımız sürecek.

Değerli okuyucumuz,

Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.