Avcılar İnşaat kurulduğu günden bu yana, ülkemiz ekonomisine katkı sağlayan projeler içinde yer almakta. Sektördeki faaliyetlerinde, sürekli gelişim ve modernizm felsefelerini benimseyerek büyüyen şirket, “Büyük Projeler Büyük Tecrübe İster” mottosundan hareketle geleceğe ilerliyor. İnşa ettikleri tüm projelerde “hayatı destekleme” ve “daha ileriye ulaşma” düşüncesini benimseyen Avcılar İnşaat, son projeleri “Lusso Bornova” ile de tüketicinin lüks anlayışını tamamen değiştirmeye hazırlanıyor. Söz konusu projeyi, ekosisteme duyarlı “Yeşil Bina” olarak tasarladıklarını belirten Avcılar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı İdris Avcı sorularımızı yanıtladı ve hem sektörü hem de yeni projelerini değerlendirdi.
Diğer projelerinizde olduğu gibi “Lusso Bornova”da da yeni nesil teknolojilerin izleri görülüyor. Bu teknolojileri yaşam alanlarında nasıl değerlendiriyorsunuz? Avcılar İnşaat olarak yeni nesil teknolojilere sektörün uyum süreçlerini değerlendirir misiniz?
Şirket olarak, yenilikçi teknolojileri yakından takip etmenin ötesinde; geliştiren, uygulayan ve söz konusu teknolojilerin kullanımında, öncü olma anlayışıyla çalışıyoruz. Lusso Bornova, akıllı bina sistemine sahip olduğu gibi evrensel değerlere de sahip bir proje. Ekosisteme duyarlı “Yeşil Bina” olarak tasarlanan Lusso Bornova’da, enerji verimliliği gibi, çevre ve kullanıcı dostu özellikler bulunuyor. Isı ve yalıtımı, yenilenebilir enerji kaynakları, tasarruf sağlayan teknolojileri, geri dönüşümlü malzemeleri ve atık yönetimi ile geleceği koruyan bir bina olacak. Enerji, su ve diğer kaynakların üretilmesi, depolanması, verimli kullanımı sağlanacak. Kaliteli iç ortam havası, kirlilik ve atık azaltma önlemleri, toksin olmayan malzemelerin kullanımı, geri dönüşümün sağlanması gibi özelliklere sahip. Türk inşaat sektörü, yeni nesil teknolojilere uyum gösterme konusunda oldukça iyi niyetli davranıyor. Ancak unutmamak gerek ki, inşaat sektöründe teknolojinin uygulanması insanla mümkün. Yani bu teknolojileri uygulayacak insan gücüne ihtiyacımız var. Onun için de belirli bir büyüklüğe ulaşabilen firmalar bu teknolojiyi sunabiliyor. Bu yüzden inşaat sahasında çalışacak yetişmiş insan gücü sektörümüzün ortak sorunu.
Yeni Bornova’da yer alan ve İzmir’in en üst lüks segment projesi olarak görülen “Lusso Bornova”nın, mimari ve teknik detaylarını, nasıl tasarladığınızı ve nasıl bir yaşam vadettiğinizi anlatabilir misiniz?
Lusso Bornova, lüks anlayışını tamamen değiştirecek bir proje. İçinde bir çok “enleri” barındırıyor. En konforlu, en çevreci, en modern, en güvenli, en iyi lokasyona sahip. Lüks değil mega lüks bir proje diyebiliriz. Bu açıdan mimarisinden teknik detaylarına kadar her konuya çok özel bir şekilde yaklaştık. 150 metrekareden 500 metrekareye kadar; 4+1, 5+1, 6+2, ve 7+2, 9+2 dairelerin olduğu Lusso Bornova, tek bloktan oluşuyor. Estetiği, konforu güvenliği ve eğlenceyi bir arada sunuyor. Yeşil mimarisi, çarşısı ve benzersiz sosyal alanlarıyla İzmir’de bir “İlk” olacak. Projemiz; geniş bahçe teraslı daireleriyle, villa bahçe yaşamını rezidans konforuyla birleştirecek. Bilindiği üzere İzmir deprem bölgesi. Ancak inşaat teknolojileri açısından deprem bölgesi de olsa güvenli binalar inşaa etmek mümkün. Lusso Bornova’da modern zemin iyileştirme tekniği olan “jet-grout” yöntemi kullandık. Bir metre kalınlığındaki “radye temel” sayesinde tüm yük, zemine eşit olarak dağıtılıyor. Olası deprem anında radye temel, yapıyla hareket edeceğinden hasar oluşması engelleniyor. Binada, bir santimetrekaresi 300 kilogramlık ağırlığa dayanıklı C-35 betonu kullanıyoruz. Yüksek katlı binalardaki gibi, depreme maksimum dayanıklı perde betonlama yapılıyor. Lusso Bornova ile bu açıdan güvenli bir yaşam sunuyoruz.
Sosyal sorumluluk projelerinde yer alan ve dayanışmaya önem veren bir şirket kültürünüz mevcut. Örneğin; geçtiğimiz yıl yaşanan İzmir depreminde, elinizdeki tüm stok gayrimenkulleri ihtiyaç sahiplerinin hizmetine sundunuz. Toplumsal iyiliğe önem veren ve daima destekleyen Avcılar’ın sosyal sorumluluk politikasını öğrenebilir miyiz?
Bizim sosyal sorumluluk politikamız, asıl işimizden ayrı bir konu değil. İlk sorunuzda da söylediğim gibi hedefimiz önce insan. Huzurlu, güvenli, modern yaşam alanları sunarken İzmir’imizin de her zaman yanında olmak için çaba gösteriyoruz. Geçtiğimiz yıl yaşanan depremin acısı hala üzerimizde. Burada üzerimize düşeni hepimiz yaptık. Tüm İzmir tek yürek oldu. Türkiye İzmir için elinden geleni yaptı. Biz de bu konuda üzerimize düşeni yaptık. Elimizdeki gayrimenkullerin dışında, sattığımız dairelerimizi de kiralayıp depremzedelere sunduk. Aidat, doğalgaz, elektrik gibi giderlerini de bir yıl boyunca üstlendik. Toplumsal dayanışma olmadan zor günleri atlatmamız mümkün değil
Değerli okuyucumuz,
Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.