Tüketici davranışları, kuşak özelliklerine, zamana ve yaşanan sosyal gelişmelere göre değişiklikler gösteriyor. “Geleceğin müşterisi” tanımının içini dolduran Z kuşağının kendine has özelliklerinin yanı sıra Covid-19’un da kalıcı davranış değişikliklerine yol açacağına kesin gözüyle bakılıyor. Z kuşağı hakkında konuşmaya başladığımızda onlar henüz küçük birer çocuktular. Oysa şimdi satın alma güçlerinden, müşteri olarak piyasaya yön verme yeteneklerinden söz ediyoruz. ABD genelinde tüketicilerin yüzde 40’ını oluşturdukları bilinen Z kuşağının satın alma güçlerinin 44 milyar dolar düzeyinde olduğu, anne babalarının tüketim tercihleri üzerindeki etkileriyle birlikte bu gücün 600 milyar dolara ulaştığı da belirtiliyor. ABD kaynaklı olan rakamlar ve oranlar global etkiyi görmemiz açısından önem arz ediyor. Görünen o ki; kısa süre içinde toplumsal ve ekonomik dinamiklerin içinde daha etkin konumlara gelecek olan bu kuşak, tercihleriyle dünyayı da şekillendirecek. Yapılan araştırmalar tüketim pastasındaki en büyük dilimi oluşturmaya hazırlanan Z kuşağının hangi özelliklere ve kriterlere sahip müşteriler olacaklarını da gösteriyor. 1997-2012 yılları arasında doğan çocuklar Z Kuşağını oluşturuyor. Onlar üzerine yapılan araştırmalar, abileri ablaları olan Y kuşağından ya da onları büyüten X kuşağından farklı oldukları yönleri ortaya koyuyor. Tüketici davranışları da kuşak özelliklerinin yanı sıra değişen zaman ve sosyal etkilere göre de çeşitli salınımlar yapıyor. Günümüzde bu değişimin kalıcı etkilerinden birinin Covid-19 imzası taşıdığını söyleyen uzmanlar, hemen her sektörde müşterilerin yaşam tarzlarından satın alma alışkanlıklarına kadar birçok yeniliğin olduğunu belirtiyor. Sanal etkileşime geçiş hızında çarpan etkisi yaratan salgın, müşteri deneyiminin dijitalleşmesini de aynı ölçüde etkiliyor. Peki, Covid-19 gölgesinde yaşayan Z kuşağını yani geleceğin müşterisini, değerlerini ve önceliklerini anlamak mümkün mü? İşte size bu konuda yardımcı olacak 5 madde…