Geçtiğimiz süreçte, dönüşümü yıllara yayılabilecek dijital gelişmeleri çok hızlı yaşadığımız bir döneme giriş yaptık. Yaşanan pandemi bu süreci hızlandırırken, yenilikçiliği, rekabet anlayışını ve ekonomik göstergeleri de oldukça etkiledi. Mevcut altyapıları iyileştirme yoluna giden şirketler, bu dönüşüm için oldukça ciddi yatırımlar yaptılar. Tüm sektörlerin etkilendiği dijital evrimleşme dünyanın adeta yepyeni bir çağa giriş yapmasına neden oldu. Sürdürülebilir teknolojiler güçlenirken, şirketler de uzun vadeli değerler yaratmak için yeni ve güncel anlayışlara yöneldi.

DÖNÜŞÜM İÇIN YAPILANMA

2020 yılı adeta dijital devrimin yaşandığı bir yıl olurken, şirketler için oldukça kritik noktaların da daha gözle görünür hale gelmesine yol açtı. Halihazırda altyapıları teknoloji olan şirketler bu süreçte şanslı konumda yer alarak büyüme oranlarını arttırdılar. Hazır olmayan şirketler ise, süreçle birlikte ilk olarak değişen yapıyı ve mevcut durumları anlamaya çalışırken atılması gereken adımları ve ilerlemek için gerekli olan stratejileri oluşturarak hızla dijital dönüşüme entegrasyon çalışmalarına başladılar. Tedarik zincirilerini, gelir/gider tablolarını tahmini olarak değişen koşullara tekrar adapte etmeye yönelim; şirketler için, her detayın incelenmesi gereken bu süreçte atılan ilk adımlardan sadece biri oldu. Beraberinde veri analizi daha da önemli hale gelirken, bu konudaki yatırımların artmasına sebep oldu. Statista verilerine göre, dünya çapında dijital dönüşüm harcamaları, 2020 yılında yıllık bazda 10,4 artarak 1.3 trilyon dolar seviyesine geldi.

Devreye giren karantina uygulamalarıyla birlikte uzaktan çalışma sistemine gidilmesi, şirketlerin iletişim ihtiyacını arttırken; Zoom, Google Meet, Cisco Webex, Slack gibi uygulamalar hızlı ve kolay erişim sağlamak adına ücretsiz seçenekler sundu. Bu uygulamalardan yararlanan şirketler çalışmalarına hız kesmeden devam etmiş oldular. Örneğin, Zoom’un 10 milyon olan günlük kullanıcı sayısı, 2020 Nisan ayında 200 milyona ulaşırken, bu sayı 3 hafta içerisinde %50 artarak 300 milyon kullanıcıya yükseldi. COVID-19 ile beraber bulut tabanlı çözümler, çok büyük şirketlerde dahi bir yatırım önceliği haline geldi. Teknolojilerin artışı ile birlikte ortaya çıkan güvenlik risklerine karşı önlemlerini de daha kapsamlı bir biçimde devam ettirme yoluna gittiler.

Tüm bu süreçler, şirketlerin organizasyonel bir yapılanmaya gitmesine de yol açarken, maliyet yapılanması her zamankinden daha önemli bir hal aldı. Bu süreçle birlikte çevik bir dönüşümden geçen yapılanmalar, yaratıcı bir süreçten de geçerek müşterilere üst düzeyde deneyim yaratma imkânı buldular. Çevik yönetim anlayışı da bu süreçle birlikte şirketlerin iş yapış şekillerine yerleşmiş oldu.

Değerli okuyucumuz,

Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.