2001 yılında Türkiye’nin öncü e-ticaret sitesi olarak kurulan “GittiGidiyor”, bugün en çok tercih edilen alışveriş siteleri arasında yer alıyor. Elektronikten anne bebek ürünlerine, modadan süpermarkete kadar toplam 50 kategoride milyonlarca ürünü kullanıcılara sunuyor. KOBİ ve bireysel satıcıların yanı sıra yerli ve yabancı yüzlerce büyük markanın mağazalarına ev sahipliği yapan site, evde ürettiğini satmak isteyenleri de bünyesinde barındırıyor. GittiGidiyor Pazarlama Direktörü Feyza Dereli Fedar, Business Türkiye’ye pazarlamanın inceliklerini anlattı.

2001 tarihinde hizmete başlayan “GittiGidiyor”, alıcılarla satıcıları buluşturan bir e-ticaret sitesi. Göreve geldiğiniz süreçten bu yana, pazarlama konusunda nasıl bir strateji izlediniz? Rekabet ortamının oldukça geniş olduğu sektörde, şirket olarak sizi diğer firmalardan ayıran değerleriniz nelerdi?
2011 yılından beri GittiGidiyor ailesinin parçasıyım. Burada çalışmaya başladığım zamanlarda GittiGidiyor bireyden bireye, 2. el satış ve açık arttırmanın yoğun olduğu bir platformdu. Tüketici isteklerini değerlendirdiğimizde, sıfır ürün talebinin yoğunlaştığını gördük. Bu doğrultuda biz de GittiGidiyor’da resmi markaların mağazalarını açmaya, KOBİ’lere özel destek ürünleri geliştirmeye başladık ve platformumuzu online perakendeci olarak tanımladık. O yıllardaki iletişim stratejimizi oluştururken GittiGidiyor’u “e-ticaretin ev sahibi” olarak konumlandırarak potansiyel satıcılarımıza onlara rakip değil, iş ortağı olmak istediğimizi anlattık. Tüketicinin değişen alışveriş alışkanlıklarına cevap vererek ve müşterilere iyi bir alışveriş deneyimi sağlayarak bugün geldiğimiz noktada, GittiGidiyor 50 farklı kategoride 22 milyon ürüne ev sahipliği yapan ve 100.000 satıcı ile 31 milyon kayıtlı potansiyel alıcıyı bir araya getiren kocaman bir pazar yeri. Şu an platformumuzda satışı olan ürünlerin yüzde 99’u da sıfır ürün. TÜBİSAD 2019 pazar büyüklüğü raporuna göre toplam e-ticaret hacmi geçtiğimiz sene 43 milyar TL’ye ulaştı. Bu rakamın toplam perakende içindeki payı yüzde 6,2’ydı; pandeminin de etkisi ile bu oranın yüzde 10’lara gelmiş olduğunu tahmin ediyoruz. Tabloya baktığımızda rekabet etmek için henüz erken olduğunu düşünüyoruz. Hep beraber pay almayı hedeflediğimiz yüzde 90’lık bir dilim var. Sektörün güçlü isimlerinden olmamızı sağlayan en önemli değerimiz ise topluma ve doğaya olan sorumluluklarımızın bilinciyle hareket ediyor olmamız. Kurum içinde ve dışında tüm çalışmalarımızı bu yaklaşımla gerçekleştiriyor; insanlara, hayvanlara ve içinde bulunduğumuz dünyaya faydalı olacak adımlar atıyoruz. “Birlikte herkes için fayda yaratmak” kurum kültürümüzün önemli bir parçası. Bu anlayışla, sivil toplum kuruluşlarıyla omuz omuza verip şirket içi ve dışında farkındalık yaratan çalışmalara imza atıyoruz.

GittiGidiyor, yalnızca e-ticaret uygulamalarıyla değil, reklam ve pazarlama sektöründe etkili pazarlama stratejileri ve projeleriyle de öne çıkıyor. Bu konularda aldığınız çeşitli ödülleriniz de mevcut. Şirket olarak, işlerini büyütmek isteyen satıcılara ürünlerini pazarlama adına sağladığınız kolaylıklar nelerdir? Bu konuyla ilgili izlediğiniz strateji nedir?
Özellikle içinde bulunduğumuz bu dönemde markaların güçlerini birleştirmesi çok değerli. Biz de bu noktada platformumuzda yer alan büyük perakende markaları ile co-branding kampanyaları ve reklam çalışmaları yapıyoruz. Dijital reklam platformlarının bizler için sağladığı co-branding ürünlerini aktif olarak kullanıyoruz. Örneğin; Facebook’un CPAS ürünü sayesinde bir FMCG markası kendi iletişim kampanyasında GittiGidiyor’un ziyaretçilerini hedefleyip, trafiği de GittiGidiyor’da yer alan mağazasına yönlendirebiliyor. Bugün bizi ziyaret eden milyonlarca kullanıcının her bir ziyaretinde bizde dijital bir ayak izi bıraktığını düşünürsek, elimizde çok kıymetli, derinliği olan büyük bir veri var. Bu sayede iş ortaklarımıza pek çok dijital reklam platformunda daha iyi bir hedefleme imkânı sağlıyoruz. Böylece ilgili FMCG markası çok daha iyi bir hedefleme ile daha iyi bir satış sonucu elde ederken, biz de platformumuzda ekstra trafik sağlamış oluyoruz. Bu tip çalışmalarla her iki markanın ortaya koyduğu 1+1 değerin toplamını 3’e çıkarabildiğimize inanıyoruz. Diğer taraftan, bünyemizde barındırdığımız KOBİ’leri de ihmal etmiyoruz. Onların da kendi ürünlerini hem GittiGidiyor’da hem de dışarıda reklam platformlarında önceliklendirmelerini sağlamak için KOBİ’lere özel reklam ürünleri sunuyoruz. Örneğin; 2 sene önce hayata geçirdiğimiz Google Reklam Paketi ile satıcılarımız, bütçesine uyan reklam paketini satın alıp, ürünlerinin Google ürün arama sonuçlarında ön sıralarda yer almasını sağlayabiliyor. Biz de bir yandan satıcılarımıza reklam optimizasyonu ile ilgili teknik destek sağlarken bir yandan da harcadıkları paranın geri dönüşünü takip edebilecekleri raporlar sunuyoruz.

Değerli okuyucumuz,

Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.