TÜRKİYE, SAMSUNG İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR PAZAR

Samsung Electronics Türkiye Tüketici Elektroniği Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcılığından Samsung Electronics Türkiye’nin Tüketici Elektroniği Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcılığına… 2015 yılında katıldığınız Samsung ailesinde çeşitli departmanlarda görev alarak önemli başarılara imza attınız. Sizi kısaca tanımak isteriz.
Özel Saint Benoit Lisesi’nden 1993’te mezun oldum. Ardından University of Houston’da bir yıl gibi kısa bir süre eğitim aldıktan sonra 1995-1999 yılları arasında Koç Üniversitesi’nde İşletme Fakültesi’nde lisans eğitimimi tamamladım. Profesyonel iş hayatıma 2000 yılında Vestel Pazarlama’da Ürün Sorumlusu olarak başladım. 2006-2015 yılları arasında Vestel’de Pazarlama Müdürlüğü, Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı ve son olarak da Bayi Kanalı Satış Genel Müdür Yardımcılığı görevlerini yürüttüm. 2015 yılının aralık ayında Samsung Electronics Türkiye’ye, Tüketici Elektroniği Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak katıldım. 2018 yılının mart ayından itibaren ise Samsung Electronics Türkiye Tüketici Elektroniği Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı olarak görevime devam ediyorum. Samsung global executive havuzuna seçilmiş olmak ve bu yönde dünyanın önde gelen eğitim merkezlerinde kendimi geliştirmeye devam edebilmek de benim için en önemlisi.

Tüm dünyaya teknoloji üreten bir firma olan Samsung Electronics’in Türkiye’ye uygun stratejilerle ülkedeki bağlarını güçlendirmesi için çalışıyorsunuz. Bu kapsamda yaptığınız çalışmaları bizimle paylaşabilir misiniz?
Türkiye, Samsung için çok önemli bir pazar. MENA bölgesinde hem televizyonda hem beyaz eşyada en önemli pazar konumunda. Samsung Türkiye’nin gösterdiği başarılı performansı ödüllendirmek ve Türkiye’ye verdiği önemi göstermek için bu sene 18 ülkenin katıldığı MENA toplantısı Türkiye’de gerçekleştirildi. Global bir markanın Türkiye’de başarılı olabilmesi için sosyal ve kültürel dinamiklerinin yanı sıra Türkiye pazarını iyi anlaması ve buna uygun yerel stratejiler oluşturması gerekiyor. Türkiye’de tüketici elektroniğinde başarılı olabilmek için dağıtım kanalımızı, servis yapılanmamızı, ürün gamımızı, pazarlama ve iletişim çalışmalarımızı yerel ihtiyaçlara göre oluşturuyoruz. Öncelikle dört senedir yaptığımız yatırımlarla mağaza sayımızı 450 noktaya taşıdık. Bunun yanında zincir kanalda hem beyaz eşya hem de televizyon kategorilerinde yoğun işbirliklerimize devam ederek pazar payımızı artırdık. Alternatif tüm kanallardan Samsung’un son teknoloji ürünlerini Türkiye’nin her noktasına ulaştırıyoruz. Gelişen pazar dinamikleri içinde artan öneme sahip olan online satış kanallarını ve geleneksel perakendeciliği ortak bir platformda bir araya getireceğimiz çoklu kanal (omnichannel) stratejimize uygun yatırımları 2019’da hayata geçirdik. Türkiye’de, tüketici elektroniğinde başarılı olmak için servis ağı büyük önem taşıyor. Bu nedenle online, mobil ve CRM yatırımlarımızla müşterilerimizin Samsung ürün ve hizmetlerine 7/24 istedikleri yerden ve zamanda ulaşabilmelerini sağlıyoruz. 2020 senesinde ürün gamımızı daha da genişleterek daha geniş bir tüketici kitlesinin Samsung yüksek teknolojilerinden faydalanmasını sağlamak istiyoruz. Ürün gamımızı sektöre yön vereceğini düşündüğümüz QLED 8K TV, FamilyHub buzdolabı, Q-Drive çamaşır makinesi, Dual CookFlex ankastre fırın gibi yenilikçi ürünlerle genişletiyoruz. Türkiye pazarına ve dinamiklerine uygun yerel üretimle destekleyeceğimiz beyaz eşya ve küçük ev aletleri ürünlerimizi bu sene içinde tüketicilerimizle buluşturacağız. Markamıza yıl boyunca iletişim yatırımları yapmayı da sürdüreceğiz. Televizyon kategorisinde en çok tercih edilen marka konumumuzu açık ara sürdürmeye devam ederken beyaz eşya kategorisinde bilinirliğimizi son üç yılda üç katına çıkardık. 2019 yılı içinde her iki kategoride marka değerini yukarı taşıdık.

Nesnelerin internetinin yaygınlaşması ile birlikte 2020’de Avrupa’da 21.6 milyona ulaşması beklenen akıllı evler için en büyük yatırımcılardan biri Samsung. Peki, Türkiye’de bu kapsamda bir çalışma söz konusu mu? Akıllı ev, akıllı yaşam bizlere neler vaat ediyor?
Samsung Electronics olarak 2020 yılı itibariyle tüm ürünlerimizi nesnelerin interneti ve yapay zekâ teknolojilerini destekleyen, birbiriyle internet üzerinden haberleşebilen cihazlar haline getirme hedefimize her geçen gün daha da yaklaşıyoruz. Akıllı ev konseptini hayatlarımıza entegre eden çok sayıda ürün ve hizmetimiz bulunuyor. Bu ürün ve servislerin sağlanmasında şirketimizin vizyonunda önemli bir yer kaplayan ve yatırımlarını yönlendirdiği iki teknoloji yer alıyor, nesnelerin interneti ve yapay zekâ. Nesnelerin interneti sayesinde akıllı evdeki cihazlar internete bağlanabiliyor, çevreleriyle etkileşime geçiyor ve birbirleriyle iletişim kurabiliyorlar. Bu özellikleriyle günlük hayatımıza hız ve kolaylık kazandırıyorlar. Yapay zekâ ise hem nesnelerin iletişim yeteneklerini bir üst seviyeye taşıyor hem de nesnelerin kullanıcı alışkanlıklarını öğrenmesine olanak sağlıyor. Örneğin kullanıcılar Bixby akıllı sesli asistana verdikleri komutlarla akıllı cihazlarının durumlarını takip edebiliyor, onlara komut verebiliyor ya da akıllı cihazlar kullanıcılara, alışkanlıklarına göre tavsiyelerde bulunabiliyor. Samsung, bu iki teknolojinin güçlerini birleştirmesiyle artık “Nesnelerin Zekâsı” döneminde olduğumuzu belirtiyor. Bu bağlamda, 2020 yılına dek tüm cihazlarını nesnelerin internetine dâhil ve Bixby ile kontrol edilebilir hale getirmeyi misyon ediniyor. Günümüzde, akıllı ev aletlerinin üretiminin ve kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte akıllı ev sayısında ve pazarında hızlı bir büyüme öngörülüyor. Evleri akıllı hale getiren tüm bu cihazlar SmartThings uygulamasını kullanarak tek bir platform üzerinden kontrol edilebiliyor. SmartThings uygulaması cep telefonları, FamilyHub buzdolapları ve QLED televizyonlar üzerinde kullanılabiliyor. Ayrıca Bixby’yi kullanarak verilen sesli komutlarla SmartThings üzerinden yapılabilen tüm işlemleri gerçekleştirmek mümkün. Bu sayede Samsung, kullanıcılara akıllı evlerini kolay ve esnek bir şekilde kontrol etme imkânı sağlıyor. Türkiye’de 2019 yılı itibariyle 800 bin civarında akıllı ev bulunuyor. 2020’de ise bu rakamın 1,3 milyona çıkacağı, bir diğer deyişle Türkiye’deki evlerin yüzde 7,2’sinin akıllı ev olacağı öngörülüyor. Hızla yükselen akıllı ev pazarının 2020’de 461 milyon dolarlık bir pazar oluşturması beklenirken bu pazar içinde en büyük payı akıllı ev eşyaları alıyor.